Ana ve Baba hakkına

Muhterem Müminler!
Hutbemiz Ana ve Baba hakkına riayetin Ehemmiyeti Hakkında olacaktır.
Yaratılmışların en şereflisi bulunan ve cemiyet halinde yaşayan insanların birbirlerine karşı vazifeleri vardır.Birinin vazifesi olan şey, diğerinin onun üzerindeki hakkı demektir.Üzerimizdeki haklar ehemmiyet derecesine göre sıralanacak olursa Hz.Allah ve Hz.Rasülüllahın haklarından sonra ana ve babamızın hakları gelmektedir.
Bir adam Rasülü Ekrem(s.a.v) huzuruna gelerek:Ey Allahın Rasülü,iyi muameleme insanlardan en fazla hak sahibi olan kimdir?diye sormuştu.Peygamber Efendimiz:Anandır,sonra yine anandır,daha sonra yine anandır,sonra baban,daha sonra derece derece diğer yakınlarındır.buyurmuştur.
Anne,evladının yetişmesi için gençliğini,sağlığını,güç ve kuvvetini,kısaca hayatının en kıymetli zamanlarını feda etmiştir.Binbir zorlukla onu rahminde taşımış,ölümle yüzyüze gelerek onu dünyaya getirmiş,evladının rahatı uğruna kendi rahatını feda etmiş,emzirmiş ve nice zahmetler çekerek büyütmüştür.Babada çocuklarının nafakasını tamamlamak tahsil ve terbiyesini geliştirmek için fikren ve bedenen,maddeten ve mânen hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır.
Mevlamız ayeti kerimesinde “Bana, ana ve babana şükret. dönüşün ancak banadır,dedik”buyurarak ana ve babaya hizmet ve iyilik yapmanın kendisine kulluk vazifesinden sonra geldiğini ifade buyurmaktadır.Ana ve babasına teşekkür etmeyenlerin(yani onların affedilmeleri için her zaman dua etmeyenlerin) Hz.Allaha layıkıyla şükretmiş sayılmayacağı ifade edilmiştir. Kuran kerimde üç şey birbirine bağlı olarak zikredilmiştir:Allaha ve Rasülüne itaat ediniz.Namazı kılınız ve Zekatı veriniz. Bana şükrediniz,ana ve babanıza teşekkür ediniz.Bir kimse,Hz.Allaha itaat eder ve fakat Rasülüllaha itaat etmezse Cenabı hakka itaat etmiş sayılmaz.Namaz kılar da zekatını vermezse namazının hayrı yoktur.Hz. Allaha şükreder ve fakat ebeveynine teşekkür etmezse,Cenabı hakka da şükretmiş sayılmaz.
Yüce Mevlamız “Rabbin, kendinden başkasına kulluk etmeyin.Ana ve babaya iyi muamele edin”.diye hükmetti.Eğer onlardan biri veya her ikisi senin nezdinde ihtiyarlığa ererlerse onlara öf bile deme.Onları azarlama.Onlara güzel ve tatlı söz söyle.Onlara acıyarak tevazua kanadını yerlere kadar indir. Ve Ya Rab, onlar beni çocukken nasıl terbiye ettilerse sende kendilerini öylece esirge de”.buyurmaktadır.
Anne ve babaya öf bile demeye müsaade etmeyen mevlamız,onlara karşı kötü söz sarfetmeye,onları dövmeye,kırmaya hiç razı olur mu?.
Abdullah bin Mesud diyor ki:Peygamber (s.a.v)e Hangi iş faziletçe daha üstündür.?diye sordum.Peygamberimiz Vaktinde kılınan namazdır.Ben sonra hangisidir?dedim Peygamberimiz Ana ve babaya iyilik etmektir.Ben daha sonra hangisidir dedim Peygamberimiz Allah yolunda hizmettir. cevabını verdi.
Ana ve babamıza yapacağımız hürmet onların ebeveynimiz olması hasebiyledir.Onlar ister cahil ister alim olsun,yahut mümin veya gayri Müslim olsun evladın onlara karşı hürmette kusur etmemesi lazımdır.Ancak onların dinimizin hükümlerine aykırı olan isteklerine itaat edilmez.çünkü Halîka isyan olan yerde mahluka itaat olmaz.İslama aykırı olmayan emirlerine riayet etmek icap etmektedir.
Hz Aişe validemizin kız kardeşi Esma (r.a),Rasülü Ekrem(s.a.v)e gelerek “Annem İslam dinini kabulden yüz çevirdiği halde bana bir hacet için geldi Ona iyilikte bulunabilir miyim?demiş.Peygamber Efendimiz hiçbir kayıt ve şarta bağlamadan, “Evet annene iyiliğe devam et”buyurmuştur.Cennet anaların ayağı altıda, babaların rızasında gizlenmiş bulunmaktadır. Ebedi hayatın cennetlerini ve sermedi nimetlerini arzulayan kimseler ebeveynini hoşnut etmeye çalışmalıdır.
Peygamber Efendimiz hadisi şeriflerinde:Burnu sürtülsün,sonra yine burnu sürtülsün peşinden bir daha burnu sürtülsün! Ashab tarafından Ey Allahın Rasülü kimin burnu sürtülsün denildi.Peygamber Efendimiz Kocamışlık zamanında baba ve annesine; veya birine veya her ikisine yetişirde sonrada cennete giremezse onun burnu sürtülsün.buyurdu.Başka bir hadisi şeriflerinde “Rabbin rızası banın rızasını kazanmakta,Rabbin gadabı ise babanın gadabında gizlenmiş bulunmaktadır buyurmuşlardır.
Muhterem Müminler!
Anne ve babaya yapılan her iyilik bir vazifenin ifası,bir hakkın ödenmesi olmakla beraber, günahlarımızın mağfiretine de bir vesiledir.Anne ve babaya karşı hürmet,saygı ve tevazuda son derece dikkat göstermeli,ebedî nimetlerin onları memnun etmekle elde edileceğini,onların hayır dualarıyla cennetin pınarlarından içmek nasip olacağını unutmamalıdır.Ana ve babanın yüzüne gülmek bile bir nevi ibadet ve rızai ilahiye ulaşmaya vesiledir.Onlara isyan etmenin aynı zamanda Hz Allaha isyan etmek olduğunu hatırdan çıkarmamak icabetmektedir. Maddi manada sebebi vucudumuz olan ana ve babaya karşı vazifelerimiz bunlarsa birde manevi manada sebebi vucudumuz olan,bizleri küfrün bataklıktan kurtarıp hidayet vesilemiz olan Allah dostları ve Onun hizmetlerine karşı vazifelerimizin neler olduğunu ve nasıl gayret etmemiz icabettiğini hep beraber düşünelim ve ona göre hareket edelim.

Konular