KiTAP OKUMANIN ZARARLARI 4

PANTOLONLARINIZI NEDEN ÜTÜLÜYORSUNUZ?

Evet, pantolonunuzu neden ütülüyorsunuz? Bu soruyu belki ilk anda yadirgayacaksiniz. "Hoppala bu da nerden çikti?" gibilerden sasiracaksiniz, anlamsiz göreceksiniz. Hatta siz, dünyada ve ülkemizde yüzlerce önemli sorun varken, bu tip "eften-püften" konularin gündeme getirilmesinin pek sorumsuzca bir davranis oldugunu dahi ileri sürebilir ve bana gücenebilirsiniz. Belki de tam tersine, bu sorumuzun önemli meselelerle alakali olabilecegini düsünerek su satirlari okumaya devam edeceksiniz.

Evinizde ütünüz varsa pantolonunuzu arada bir ütülüyorsaniz benim size yönelttigim soru hiç de önemsiz degildir. Hele, hele konuyu çok basit buldugunuzdan dolayi sorumuzun önemsizligine karar vermisseniz kendinizi de suçlamis olursunuz. Zira, pantolonlarinizi ütüleme davranisinizi önemsizlestirdiginiz ölçüde benim sualim önem kazanmaktadir! Nasil mi? Açiklayacagim.

Önce meselenin gayet basit ve önemsiz oldugunda anlasiyoruz. Siz böyle iddia etmistiniz ben de kabul ettim. Simdi siki durunuz ve su daha önemsiz sorularima cevap veriniz:

-Bu önemsiz is için satin aldiginiz ütüye maasinizin kaçta kaçini verdiniz?
-Ütünüzün aylik elektrik harcamasi ortalama ne kadardir?
-Elbiseleri ütülemek, sizin veya haniminizin ayda kaç saatini almaktadir?
-Ütünüz hiç kazaya sebep oldu mu? Mesela sizin veya çocugunuzun bir yerini yakti mi? Yahut gömleginizi, pantolonunuzu hiç kavurdu mu?
-Ütülemenin kumasin daha çabuk yipranmasina sebep oldugunu biliyor musunuz?

Ve esas sorumuza geldi sira:

-Bu isi neden tekrarlayip duruyorsunuz?

Ben bu soruyu ilk defa geçen gün benimle ayni kogusta kalan namazli niyazli bir mahkuma yönelttim:

-Dayi, pantolonu terzihanede mi ütüledin?
-Hayir, dösegimin altina koymustum da...
-Peki, disaridayken pantolonunuzu ütüler miydiniz?
-Tabii, sürekli... Hiç ütüsüz pantolon giymezdim.
-Ama neden?

Iste bu soruyu hiç beklememisti. "Neden?", "neden?" diye tekrarladi birkaç kez kendi kendine... Anlasilan simdiye kadar bu davranisin nedenini düsünmemisti. Cevap ariyordu. Nihayet, kayip cüzdanini bulmus gibi atildi:

-Temizlik için.

-Demek temizlik için! Ve temizlik te "imanin yarisi" olduguna göre ütü de bir ufaktan imanin geregi öyle mi! Yahu dayicigim ütünün temizlik ile ne alakasi var? Yoksa deterjanla, sabunla mi karistirdin? Elbiseler ütüsüz olunca kirli mi oluyor?

-Yani demek istiyorum ki ütü kirisikliklari düzeltiyor. Güzel oluyor. Hem zevkler ve renkler tartisilmaz.

-Iyi güzel de dayicigim, elbisenin kirismasi, kumasin kalitesine, cinsine bakar. Pamuktan yapilmis bir kumasi ütülesen de giydikten sonra bir saat içinde kirisir. Zevkler tartisilmaz diyorsun. Kabul. Her insanin farkli farkli zevk anlayisi olabilir. Ama bana açiklayabilir misin, pantolon ütülemek bir zevk meselesi mi? Neden yüz milyonlarca insan hep ayni zevki paylasiyorlar? Pantolon ütülemenin verdigi zevk ne biçim bir zevk ki herkes bunda ortaklasti? Hadi su soruma cevap ver: Diyelim ki ütüyü pantolonunun kirisikligini gidermek için yaptin peki neden kumasi katlayarak boydan boya birer çizgi çiziyorsun? Belden baslayip paçalarda biten bu ütü çizgilerinin ne yarari var sana? Hem neden hiç üçer çizgi çekmiyorsun? Yahut enlemesine çizgiler çizmiyorsun? Ben simdi pantolonumun her bir ayagina, bes santim arayla boydan boya üçer çizgi çeksem sen bana bunun nedenini sormayacak misin? Hatta alay konusu yapmiyacak misin? Ben de buna karsilik "Keyfim böyle istiyor, hosuma böylesi gidiyor" diyebilirim; ama sizin de böyle bir bahane ileri sürmeniz inandirici olmaz. Zira kendinize has bir zevk anlayisiyla bagimsiz olarak ütülemiyorsunuz. Kalabaliklara kapilip gidiyorsunuz. Hem zevkler, insan hayati boyunca mutlaka degisiklikler arzeder. Mesela, bir kisi hayati boyunca saçlarini bazen saga, bazan sola, bazan arkaya tarar, kimi zaman ortadan ayirmaktan hoslanir, gâh uzatir gâh kisaltir. Ama her ne hikmetse pantolon ütüleme hevesi okul çaginda baslar mezara kadar aynen devam eder! Bu ne müzmin ve ne de umumi bir zevktir! Tekrar soruyorum: Pantolonunuzu niçin ütülediginizin gerçek sebebini mahzuru yoksa söyler misiniz?

Dayi, kolay kolay beni atlatamayacagini galiba anliyor ki mantiki bir bahane bulur:

-Ütüsüz pantolon diz verir de ondan.

-Dogru. Ütülü pantolon daha az diz verir. Çünkü ütüsü bozulur korkusuyla serbest hareket edemezsin, namazda secdeye giderken dizlerini hafifçe yere degdirirsin ve arada bir ütüsü bozulmasin diye pantolonunu çekersin. Kisacasi ütülü pantolon, ayaginda kartondan bir boru gibi seni cendereye alir. Haydi söyle, pantolonunun ayaklarina ütü ile çizdigin iki çizgiyle kendini sebepsiz yere sinirlandirmanin ne anlami var?

Dayi, artik sikilmistir. Soruma cevap yerine teslimiyyet ifade eden bir soruyla karsilik verir:

-Ne istiyorsun benden?

-Hiiç, sadece pantolonunuzu niçin ütülediginizi...

Dayi düsünür, düsünür. Benim bu acaip merakimdan kurtulmak için Pantolon ütülemesinin gerçek nedenini tek kelimeyle açiga vurur:

-Mecburiyet, yani mecburum.

Kendisine buna neden mecbur oldugunu sormama gerek yoktu. Çünkü biliyordum bu mecburiyetin neden kaynaklandigini...

***

Pantolonunuz ütülü ise bana kirilmayiniz. Zira bu "neden ütülüyoruz?" sorusunu geçenlerde bir tesadüf eseri kendi kendime sorup üzerinde düsünmeseydim belki tahliye olduktan sonra ben de pantolon ütülemeye devam edecektim. Hem de niçin ütüledigimi, yararini ve zararini düsünmeden, bilmeden...

Acaba ütü, bir israf, gösteris ve tüketim toplumu olan Bati'nin bir modasi olmasin mi? Tipki kimi ülkelerde resmiyet bile kazanan kravat gibi... Yayginlasmis ve süreklilik kazanmis sansli modalardan...

Bir sorunuz kendinize, çevrenizdeki tanidiklara, yahut sokakta karsilastiginiz herhangi bir beyefendiye, sorunuz "neden ütülüyorsunuz?" diye... Alacaginiz cevaplar çok ilginç olcaktir. Hele, bu damdan düsme sorunuzdan dolayi karsilasacaginiz tepkinin ortak karakterini iyice gözleyin. Pantolonlarini ütüle melerine makul bir sebep bulamamanin tedirginligini hisse deceksiniz muhatabinizin söz ve mimiklerinde. Çekinmeyin, üstüne üstüne gidin, sikistirin karsinizdakini ve dilinin altinda gizledigi baklayi çikartiniz.

"Temizlik" derse, inanmayin. "Diz birakmiyor" diye bir bahane ileri sürerse tatmin olmayin. "Zevk meselesi" deyip tartismayi kesmek dilerse, zevklere örnek vererek, zevkin tanimini yaparak kabul etmeyin.

Pantolonu boydan boya çizgili beyefendiden (bu beyefendi bizzat kendiniz de olabilir) sonunda ünlemli bir itiraf alacaksiniz.

"Herkes ütülüyor da onun için!."

Iste deminden beri aradigimiz cevap...

"Herkes" "herkesten" etkileniyor. Peki, pantolon ütülemeyi ilk icad eden ve bunu modalastirarak insanlarin basina is çikaran uyanik ve uyaniklar "herkesi" nasil bu derece etkiledi? Bunun sirri nedir?

Modalara karsi asiri allerjileri olan ve söz sirasi gelince moda aleyhinde acimasizca konusan bizlerin bu ütü, kravat gibi yararsiz aliskanliklarin neden israrli takipçileri oldugunu neyle açiklayabiliriz? Dahasi, bizlerin karsisina ütüsüz pantolonla yahut kravatsiz çikanlara hor bakmaya, gözle yahut sözle elestirmeye hakkimiz var mi?

Sakin yanlis anlamayin beni. Size pantolon ütülememenizi söylemiyorum. Söylemek istesem de, makale ve kitaplarindan dolayi tam dört sene cezaevinde ve hücrelerde iskence çekmis birisi olarak öyle paldir küldür söylemem. Zira, kitaplardan nem kapan isgüzar polislerin ve savcilarin cirit attigi bir ülkede böyle bir seyi söylemek bile, halki ütüye, kravata ve "dolayisiyla devlete isyana tesvike tesebbüsten" senelerce iskencehanelerde yatmaya sebep olabilir.

Yukaridaki paragrafla bu yogurdu üfledikten sonra konumuza devam edelim. Evet, size, pantolon ütülemeyin demiyorum. Ali nasil ütülememekte hürse Veli de ütülemekte hürdür. Ama yeter ki "ütüleme hürriyetinizin" perde arkasinda kalabaliklara tutsak olmanin, herkeslere kapilmanin zafiyeti bulunmasin! Bunu size yakistiramam. Evet "size"! Zira "siz"in diger "siz"lerden ayri bir özelliginiz var. Bu yaziyi su satirlara kadar okumaniz, sizin arastirici, sabirli, yeni fikirlere karsi toleransli ve hatta cesur oldugunuzu gösteriyor. (Belki de sadece vaktinizin bos oldugunu...) Bu satirlari sonuna kadar okumaya tahammül edemiyenler ise benim "siz" hitabima haliyle dahil olamaz.

Ne demistim; size yakistiramam. Ama eger pantolon ütülemenizin herhangi bir yasal zorunlulugu var ise,yahut ekmek paranizi terzilikten kazaniyorsaniz,yahut makul bir savunmaniz varsa; kisacasi "herkes ütülüyor da onun için" ütülemiyorsaniz, size bir diyecegim yok.

Pantolon ütüsüyle kafanizi iyice ütüledikten sonra sadede gelelim:

Rahat ve serbest hareket etmek istiyorsaniz, ayliginiz masrafiniza yetmiyorsa, haniminizin is yükünü bir parça olsun hafifletmek istiyorsaniz ve en önemlisi, pantolon ütülemenize mantiki ve tatminkar bir sebep bulamadan sirf kalabaliklarin etkisiyle bu ise devam ediyorsaniz, haydi biraz cesaret. Satin su ütünüzü bir hurdaciya!

saygilarla (ali Yüksel, bu makaleye ragmen, kafasi ütülenmesin diye arada sirada pantolonlarini ütülemektedir!)

Konular