Kanuni ve İkinci Abdülhamid'in türbelerini kapattık

1925 yılında kapatılan türbeler 1950'de CHP tarafından tekrar açılmıştı ancak 2009'da AK Parti iktidarında başta Kanuni ve İkinci Abdülhamid türbeleri olmak üzere birçok türbe kapatıldı.
Türbeler, bizim medeniyetimizde son derece önemlidir. Tarih boyunca Türk milletine hizmet eden önemli şahsiyetler her biri medeniyetimizin muhteşem örnekleri olan türbelerde yatmaktadır. Ancak bugünlerde türbelerin birçoğu kapalı.

KANUNİ TÜRBESİ KAPALI

Bugün İstanbul'da 300'den fazla türbe var. Ancak İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğü'ne bağlı türbe sayısı 117. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle bazı türbeler açık tutuluyordu. Fakat belediye, 2009'un Ocak ayında ekonomik şartları gerekçe göstererek özel güvenlikçileri geri çekti. Geçtiğimiz günlerde de temizlik görevlilerini geri aldı.

Türbeler Müze Müdürlüğü'nde 117 türbe için sadece 10 özel güvenlikçi ve 5 bekçi olduğundan dolayı Kanuni, Hürrem Sultan, Hatice Turhan Sultan, Havatin, Cedid Havatin ve İkinci Mahmud türbeleri kapatıldı.

Cumhuriyet'in ilk yıllarında 1925'te kapatılan türbeler 1950'de Cumhuriyet Halk Partisi tarafından açılmıştı. Ancak geleneklerimize, tarihimize, manevi değerlerimize önem veren bir parti, yani Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Kanuni ve Sultan Mahmud Türbesi kapatıldı. Sultan Mahmud Türbesi'nde İkinci Abdülhamid'in de mezarı yer alıyor. İkinci Abdülhamid'e toz kondurmayanlar böyle bir durumda seslerini çıkarmıyorlar.

SIRA EYÜP SULTAN'DA

Fatih, İkinci Bayezid, Birinci Ahmed, Eyüp Sultan, Aziz Mahmud Hüdai, Sünbül Efendi ve Merkez Efendi türbeleri şimdilik açık. Yakında oraları da kapatırsalar şaşırmayın.

Muhafazakârlık sözle değil icraatla olur. Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde maalesef kültürümüze ve tarihimize sahip çıkılmadığını görüyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üst düzey yöneticileri gençliklerini tarihimize ve kültürümüze sahip çıkılmıyor nutuklarını dinleyerek veya atarak geçirdiler. Ancak iktidara gelince bu nutuklar maalesef icraata geçmedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çanakkale Boğazı'na 30 metre yüksekliğinde Hektor heykeli yaptırmayı hayal ettiğini söyledi. O kadar çok paranız varsa önce türbelere ve kütüphanelere sahip çıkın. Türbelere ve kütüphanelere gereken önemi vermeyen Kültür Bakanlığı ne iş yapar merak ediyorum. Kültür Bakanı CHP'den olsaydı, herhalde türbelerin ve kütüphanelerin durumu bundan kötü olmazdı!

İLK DEVLET KÜTÜPHANEMİZ KAN AĞLIYOR

Bilimi aşırı yüceltiriz ancak bilimsel çalışmaların altyapısını hazırlamayız. Bir toplumun vardığı seviyeyi kütüphanelerinin durumu gösterir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Beyazıt Devlet Kütüphanesi 125 yıl önce Türkiye'nin devlet eliyle kurulan ilk kütüphanesi. Bugün ise Türkiye'nin en büyük kütüphanelerinden biri olan Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin durumu içler acısı.

Beyazıt Devlet Kütüphanesi, derleme alan bir kütüphane. Derlemeden gelen bir kitabın çok kısa sürede hizmete sokması lazım. Ancak eleman ve teknik eksiklikler yüzünden son yıllarda gelen kitapların kataloglama işlemleri çok geç gerçekleşiyor. 2008 yılı kitapları katalogda yok. 2004-2005 yıllarına ait kitaplar ve 20 yıldan beri kütüphaneye bağışlanmış 40 binden fazla kitap da kataloglanmamış durumda. 500 binden fazla kitap ve on binlerce dergiye sahip kütüphanede sadece 25-30 kişi çalışırsa işler yürümez.

Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak bilgiye, dolayısıyla da kütüphanelere sahip çıkmakla olur.

TÜRBELERE SAHİP ÇIKMAYANLAR MÜZEYE ENGEL OLUYORLAR

Dert bir değil ki bin tane. Kapatılmadan önce türbelerde maddi ve manevi değerleri yüksek birçok eşya vardı. Bunların bir kısmı çok kötü şartlar altındaki depolara kaldırıldı. Kapatıldıkları tarihe kadar bu türbelerde muhafaza edilen yazma Kur'an-ı Kerimler, Hacerül-Esved taşından parçalar, padişah hatları, kâbe ve ravza-i mutahhara örtüleri, sakal-ı şerifler, sanat eseri rahle ve şamdanlar, dönemin en önemli hattatları tarafından yazılmış puşideler şimdi depolarda çürüyor.

Türbeler Müze Müdürlüğü, Sultanahmet Medresesi'ni türbelerdeki bu eşyaların teşhir edilebileceği ve Türk-İslâm geleneğinde ölüm kültürünü anlatan bir müze haline getirmeye çalışıyor. Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü burayı biz kullanmayı düşünüyoruz diye bu projenin hayata geçmesini engelliyor.

Bugün kapalı olan türbelerin zengin vakıfları vardı ve bu vakıflar bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kullanılıyor. Ancak Vakıflar, türbeler Kültür Bakanlığı'na tahsisli diye türbelerin tamiratını yapmıyor. Diyanet İşleri'ne tahsis edilen camilerin tamiratını yaparken kime tahsisli diye bakılmıyor da türbelere gelince anlayış niçin değişiyor?

Sultanahmet Medresesi'ne gelene kadar Vakıflar'ın kullanacağı birçok yer var. Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt son derece becerikli bir bürokrattır. Müze projesine engel olmayıp, destekleyerek son derece kıymetli eşyaların çürümekten kurtulmasına vesile olacağına eminiz.


Erhan AFYONCU-Bugün Gazetesi

Konular