Nedir Bu Meal Enflasyonu?

Türkçemize kazandırılmış kaç Kur'an-ı Kerim meali var, biliyor musunuz? Ya da bir tahminde bulunsanız desem...
Kendimden başlayayım önce. Kısa süre öncesine kadar meal sayısının 30 civarında olduğunu sanıyordum. Ama itiraf edeyim, kötü yanılmışım! Geçen haftalarda görüştüğüm bazı yayınevleri, fakiri acı gerçeğe uyandırdı. Piyasada [u]200 civarında Kur'an mealinin [/u] olduğunu öğrendim onlardan. 30-40 meali bile çok gören bendeniz, verilen rakam karşısında şok olmuştum… Bir metni orjinal dilinden başka bir dile aktarmanın zorluğunu bilirim çünkü. Hele bu metin, Allah'ın gönderdiği bütün vahiylerin konsantre hâli Kur'an-ı Kerim ise... Adına meal de dense, yapılan tercümedir elbette. Orjinal anlamına yakın aktarım mânasında kullanılan “meal” lafzı, bu gerçeği değiştirmiyor. Mâşer-i vicdanda da meal, tercüme diye kabul görmektedir. Bu yüzden de yapılana Arapçada “tercüme”, İngilizcede de yine tercüme anlamına gelen “translation” denmektedir. Tercüme zor bir iştir. Hele anlam katmanları yüksek Kur'an'dan bahsediyorsak, çok daha zordur. Çok iyi Arapça da, çok iyi Türkçe de bilmek yetmez. Tefsir, hadis, fıkıh, kelam bilmeyi, vahyin indirildiği sosyal ve coğrafî şartları ele alan İslâm bilim disiplinlerine vâkıf olmayı gerektirmektedir. [b]Bırakın bunları, Arapçası dâhi tartışmalı kimi cesur (!) kalemlerin mealleriyle karşı karşıyayız bugün. Orjinal olmak adına kutsal metinlere anlam yüklemek, onların literatüründe çarpıcı tercüme sayılmakta maalesef. Modern Müslüman zihni, modern çizgide ayartıcı tercüme faaliyetlerine teşne olduktan sonra, yapı-bozumun gerisi kolay gelmektedir...[/b]
Ehil insanların yaptığı çalışmalara bir sözümüz olamaz, onları ancak şükranla yâdederiz. Bu çalışmaların Kur'an'ın anlaşılmasına hizmet ettiğine de kuşku yok. Az sayıdaki bu çalışmalar, bu yazının tenkit oklarından münezzehtir, böyle biline. Ama gelin bu meal enflasyonunu ele alalım. Coğrafyamızda bu kadar talep mi var ki, bu kadar meal yapılmıştır? Ortada bu kadar meal var iken hâlâ yeni tercüme çalışmalarının yapılması ise, sizce de manidar değil midir? Kur'an tercümesinin çok çetin bir iş olmasına rağmen en kolay faaliyet alanına dönüşmüş olması, insana “Pes!” dedirtiyor. [b]Bir meal çalışması ihtiyaca binâen yapılır. [/b][color=red]Soruyorum, 200 civarındaki meal hangi ihtiyaca binâen yapıldı?[/color]

Bir anekdotumu paylaşayım. Kur'an tercümesinin ne kadar ayaklara düşürüldüğünü izah sadedinde. Bir defasında bir ilahiyat fakültemize ziyarete gitmiş, bir hocanın ofisinde ağırlanmıştım. Masanın üzerinde açık olan 4-5 farklı meal çalışması vardı. Ev sahibimiz, başka bir arkadaşıyla beraber Kur'an tercümesi yapıyordu. Önce tercümesi yapılacak âyetin orjinal metni tilâvet ediliyor, sonra da masa üzerindeki mealler sırasıyla okunuyordu. O meallerden hangisi onların algı dünyasındaki anlama yakın geliyor ise, onu tercih edip kendi meallerine alıyorlardı. Bazen masadaki tercümeleri birleştirip kendi orjinal tercümelerini oluşturuyorlardı!.. Kes, yapıştır ameliyesi anlayacağınız...İnanın, onların yaptığı, piyasadaki birçok meal çalışmasından daha ciddi sayılır. Hiç olmazsa copy-paste sağlam meallerden yapılıyordu...

[b]İsteyen istediği edebiyat, şiir, fikir vs. metninin tercümesini yapar. O alanın ilgilileri çıkar, yapılanın ne kadar kaliteli olup olmadığını tartışır, güzeli takdir, hatayı tedmir eder. Ama, burada mesele Müslümanların ortak mukaddesatına taalluk ettiğinden, ortada; dinî, içtimaî ve ilmî anlamda büyük bir sorumluluğun olduğu, meal işine soyunanların âzade olmadıkları izahtan vârestedir.[/b] Çünkü sıradan vatandaşlar okuduğu meali Allah'ın mesajı diye anlıyor, öyle kabul ediyor. Başka hiçbir dilde olmadığı kadar bizdeki meal çalışmalarını tetikleyen sâik nedir acaba? Kur'an'ın en çok okunan kitap olması yönü mü? Yani işin maddi getirisi ya da şöhret kısmı mı? Yoksa Kur'an'a hizmet aşkı mı? Hüsnü zanda bulunarak hizmet aşkının belirleyici olduğunu kabul ediyorum. Vahye hizmet aşkı ise, yapılan çalışmalarda titizliği maksimum düzeyde tutmayı... Ehil olmayanları ise, muhabbet besledikleri ilahî mesaja zarar vermemelerini ve meal gibi uhrevî sorumluluğu yüksek olan işe soyunmamalarını elzem kılar.

Serdar Demirel

Konular