24 yorum 2. sayfa

Hz. Ali ve Hz. Muaviye

Bay freef,

''Ben diyorum, başörtüsü gibi bir konuda İslamın böyle bie mri yoktur, deyip kızlarının başını kapattırmayanlar, kafirdir, diyorum.''

Ben iki doktor kızım var ikisinin de başı açık demiştim.

Yukarıdaki fetvanıza göre BEN KAFİRİM.

Bana göre de yukarıda BEN DİYORUM diye başlayan yazıyı yazabilen kişi
BENİM ŞEFİM OLUR.

bay freef :

''Ama namaz yoktur, zekat yoktur, başörtüsü İslamın emri değildir, emri ise mantıksızdır, diyen birine de bırak dinin hükmünü söyleyeyim.''

YAZMIŞSINIZ.
YAZIŞMALARIMIZ YUKARIDA DURUYOR:
Bana namaz yok dediğim yeri gösterir misiniz?

Bana zekat yok dediğim yeri gösterir misiniz ?

Siz kağıt parayla zekat verilmez diye yazdığınız diğer sütunda ben 30 yıldır
kağıt parayla zekat veriyorum diye yazdığımı okudunuz.

Karşınızdakini suçlayabilmek için onun yazmadıklarını söylemediklerini
yazmış söylemiş diyerek yalan yere İFTİRA etmek müslümanlıkta var mı?

Müslümanlıkta zorlama olmadığını,müslümanlığın HOŞGÖRÜ dini olduğunu
öğrenmediğinizi ve de öğrenemeyeceğinizi anlıyorum.

Mazallah internette değilde karşı karşıya olsak kafamıza sopanızı da indirirdiniz herhalde. Ve bu halinizle sana inanmamı bekliyor sun?

Gelelim Başörtü meselesine:

Daha önce de yazmıştım. Bu gün ülkemizdeki din alimleri ikiye ayrılmışlar
yazdıkları kitaplarla ,televizyonlarda saatlerce yaptıkları tartışmalarda:
Bir kısım din alimleri başörtüsü,türban her neyse dinin emridir diyor
diğer din alimleride ilgili ayette BAŞ kelimesi yok, BAŞÖRTÜ kelimesi yok

ayet: ÖRTÜNÜZÜ GÖĞSÜNÜZÜN ÜSTÜNE ÖRTÜN diyor, dediler.

Tüm insanlarımız gibi ben de izledim. İnsanlarımızın bir kısmı bir tarafa bir kısmı da diğer tarafa inandı.

Şimdi din alimleri burada birbirlerine karşı çıkarken siz ve sizin gibi din alimleri masum, arada taraflardan SENİN görüşlerine inanmayanlar
KAFİR oluyor.

ZAVALLI KARDEŞİM SANA İSLAMIN EN TEMEL KURALLARINDAN BİRİNİ
ÖĞRETME ZAMANI GELDİ GALİBA:

BEN MÜSLÜMANIM DİYEN BİR KİŞİYİ KAFİR İLAN ETMEK HAKKI ,YÜCE ALLAH TARAFINDAN PEYGAMBERİMİZE BİLE VERİLMEMİŞTİR.

BÖYLE BİR HAK ANCAK HIRİSTİYANLIKTA PAPAZLARDA VARDIR.
SELAM

27.07.2008 - kemalcan

Hz. Ali ve Hz. Muaviye

[i]tesekkürler kardesim aciklamaniz icin bilmeyerek yapilirsa onun azabi az olur ama bilerek yaparsan o daha azabi siddetli olur onun icin Allahin emirlerini yapmak lazim kadin olsun erkek olsun [/i]
Demişsin sayın hocam!
Allah razı olsun.
Yalnız bir ekleme daha yapayım.
Bilmeyerek yapmak ya da bilerek yapmamaktan öte, benim derdim böyle bir şey yok, varsa da akla yatkın değil, diyenlerledir.
Namaz var, haktır, amnna:
1-[i]Ben namazı bilmiyorum[/i], diyen öğrenmediği için sorumludur. Umarız ki Allah affeder. İnşallah!
2-[i]Ben namazın hak olduğunu biliyorum ama kılamıyorum işte[/i]; diyen için yine günahkardır, deriz. Umarız ki Allah affeder. İnşallah!
3-[i]Namaz hak değil, aklıma yatmıyor, niye ikide bir eğilip kalkıyoruz ki, ben namaz mamaz kılmam, kılanı da engellerim;[/i] diyen birine ne deriz sayın hocam?
İlahi emri inkar edene, en azından beğenmeyene ne denir?
Bunun gibi başörtüsünde de durum bu.
Hatta benim derdim bu da değil.
Bu 3. maddedeki hükme bilgisiz ama temiz Anadolu insanını sürükleyen, onları bir hükmü kabul edip başka bir hükmü reddedecek yola sokan adı büyük büyük İslam alimleri olanlar iledir. Bunlar azınlıkta ama zehirleri etkindir. Bataklığın başını tutmışlar sivrisinek üretiyorlar.
Ben bataklığı kurutmak için mücadele ediyorum.

27.07.2008 - freef

Re: Allah'ın Emri

[quote="freef"]Ben sana Peygamber'in sözü diyorum, sen aklıma yatmazsa, kim olursa olsun inanmam, diyorsun.
Ben diyorum, başörtüsü gibi bir konuda İslamın böyle bie mri yoktur, deyip kızlarının başını kapattırmayanlar, kafirdir, diyorum.
Sen bunu alıp, başörtüsü takmayanlar kafirdir. Diye algılıyorsun.
Emir başka amel başkadır.
Namazı kıl ya da kılma, seni ilgilendirir, zekatı ver ya da verme seni ilgilendiriri, kadınlar da başını örter ya da örtmez onları ilgilendirir.
Günahı da sevapları da onlarla Allah arasındadır. Biz sadece uyarımızı yaparız.
Ama namaz yoktur, zekat yoktur, başörtüsü İslamın emri değildir, emri ise mantıksızdır, diyen birine de bırak dinin hükmünü söyleyeyim.
1-Allah'ın emrini keyfi yapmayan günahkardır, inşallah Allah onu affeder, bunu ben de isterim.
2-Allah'ın emrini beğenmeyen, onu akla göre yorumlayan, apaçık ayetler ve delillerolmasına rağmen yalanlayıp da o emri yapmayan ve yaptırmayan ne olur; buyursun burada yazsın. Sakın ha insanlar ne der, ben onları dinden mi soğutuyorum diye düşünmesin![/quote]


tesekkürler kardesim aciklamaniz icin bilmeyerek yapilirsa onun azabi az olur ama bilerek yaparsan o daha azabi siddetli olur onun icin Allahin emirlerini yapmak lazim kadin olsun erkek olsun
saygilar

27.07.2008 - talib

Allah'ın Emri

Ben sana Peygamber'in sözü diyorum, sen aklıma yatmazsa, kim olursa olsun inanmam, diyorsun.
Ben diyorum, başörtüsü gibi bir konuda İslamın böyle bie mri yoktur, deyip kızlarının başını kapattırmayanlar, kafirdir, diyorum.
Sen bunu alıp, başörtüsü takmayanlar kafirdir. Diye algılıyorsun.
Emir başka amel başkadır.
Namazı kıl ya da kılma, seni ilgilendirir, zekatı ver ya da verme seni ilgilendiriri, kadınlar da başını örter ya da örtmez onları ilgilendirir.
Günahı da sevapları da onlarla Allah arasındadır. Biz sadece uyarımızı yaparız.
Ama namaz yoktur, zekat yoktur, başörtüsü İslamın emri değildir, emri ise mantıksızdır, diyen birine de bırak dinin hükmünü söyleyeyim.
1-Allah'ın emrini keyfi yapmayan günahkardır, inşallah Allah onu affeder, bunu ben de isterim.
2-Allah'ın emrini beğenmeyen, onu akla göre yorumlayan, apaçık ayetler ve delillerolmasına rağmen yalanlayıp da o emri yapmayan ve yaptırmayan ne olur; buyursun burada yazsın. Sakın ha insanlar ne der, ben onları dinden mi soğutuyorum diye düşünmesin!

27.07.2008 - freef

Hz. Ali ve Hz. Muaviye

freef bey,

Ben senin saydığın o islam alimleri isimlerinin hiç birini tanımıyorum.
Benim işim değil. o kişilerin ne isimlerini ne de yazılarını bilmem,öğrenmeye de zamanım ve niyetim yok.

Ancak UNUTULMUŞ BİR SÜNNETİ GETİRENE 100 ŞEHİT SEVABI VERİLİR
uydurmasına ,saçmalığına akıl ve iz'an dışı bu lafa söyleyen kim olursa olsun İNANMAM. Yüce Alahımın bana aklı böyle uydurmalara inanma diye
verdiğine inanırım.

Kardeş sen diğer sütunda da eşinin ve kızlarının başını açan Kafir olur
gibi saçma sapan ,akla ziyan uyduruk lafları bir yerlerden bulup getiriyorsun böyle yapmak bana göre İSLAMİYETE İHANET olur.

Sana acizane tavsiyem bana laf yetiştirmeyi bir tarafa bırak önemli değil,
ancak herkesin okuduğu bir siteye taşıdığın yazıları biraz aklınla tartarak
zarar vermeyeceğine inandığın yazıları getir.

Selam

26.07.2008 - kemalcan

Hz. Ali ve Hz. Muaviye

Hocam, beni dinleme, bana bakma, ben hata yapabilirim, bir de senin sorumluluğunu alarak Allah'ın karşısına çıkmam istemem. Neden mi çünkü ben haşa Peygamber de değilim, haşa müctehid imam da değilim ve İslam alimi de değilim.
Ama dikkat et, derim sana.
Yukardaki alıntılarım bana ait değil.
Bu alıntılar bak bakalım kimin sözleri ve kimin yoluymuş.
1 Kuran ve Allah'ın sözleri: Yukarda var sahabenin fazileti ile ilgili ayetler, tekrar oku. Bunları reddedemezsin ya. Allah Abdullah ibni Selül gibi münafıklar için cenaze namazı kılınmaması için ayet indirdi de Muaviye gibi birisi için sesini çıkarmadı diyemezsin ya.

2- İslam dünyasının bugün ve tarih boyunca üzerinde icma ile yüzde doksandan fazlasıyla icma ettiği Hadis kitapları olan Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, İ. Ahmed, Teberani, i.Asakir, Deylemi, İ. Suyuti gibi kitaplarından alıntılar yine yukarda var. Ve bu alıntılarda bu hadislerin hadis raviileri İbni Abbas (R.A.) gibi sahabelerdir. Yukarda var tekrar oku. Bu hadis kitaplarını çıkart at da görelim.

3- İmam Gazali, İmamı Rabbani, Abdülkadir Geylani, hanbeli mezhebinin kurucusu İmam Ahmet, hanefi Mezhebinin kurucusu imamı Hanefi, Şafii mezhebinin kurucusu İmam Şafii, Maliki mezhebinin kurucusu İmam Malik, diğer İslam alimleri Abdullah ibni Mübarek, Halife Ömer bin Abdülaziz, Kanuni zamanı Osmanlı Şeyhülislamı Ebussud efendiden alıntı yaptım. hadi bunları da reddet.
İslam ümmetini baştan başa dolaş, tek tek sor bakalım bu isimler üzerinde icma var mı yok mu. Rabbani'ye, Gazali'ye, Hanefiye, Şafii'ye, Maliki'ye, Hanbeli'ye, Ömer bin Abdülaziz'e, Abdulkadir Geylani gibi ekabire Muaviye(R.A) hakkında yalan ve hile isnad ederek Allah'ın karşısına var, bakalım. Sana ne denilecek. Bunlar haksız, bunlar tarih boyunca İslam dünyasını peşinden yanlış sürükledi, gel, seni cennete koyalım mı diyecekler acaba?
İbni Teymiyye gibi vehhabi alimler de mi yanıldı.

4- Yezid hakkında bir tek ehli sünnet kaynağına, imamına, kitabına ..vs. başvurmadım. Onun hakkındaki alıntılarım, şia kaynaklarındandır. Beni niye suçluyorsun, şiiler kendi kaynaklarını bile yalan sayarak bir şeyler söyler ya da söylemez bana ne.

5- [i]Tüm türk halkı gibi ben de Aziz peygamberimizin torunu Hz. hüseyini
Halifelik iddiasından dolayı muaviyenin oğlu yezid komutasına verdiği ordu tarafından kerbelada şehit edildiğini bilir. Bu yüzdendir ki
muaviyenin oğlu yezidin adı bugün hakaret olarak kullanılır. [/i] demişsin; doğruysa bile bunda Muaviye (R.A.)'nin suçu ne? Adem Aleyhiselam, oğlunun işlediği cinayetten ne kadar sorumluysa, Muaviye Hazretleri de Yezid'in yaptığını söylediklerinden o kadar sorumludur.

6- [i]Sizin bu olayı çarpıtarak muaviye ve yezidi aklamaya çalıştığınızı görüyorum ve yazdıklarınıza inanmıyorum. Çokçası beni pek enterese de
etmiyor. [/i] demişsin; ama bunlar benim sözlerim değil, yukarıdaki hadis kitaplarından, ve saydığım bunca alimden alıntı yaptım. Allah seni, onların sözlerini enterese etmemek üzerine haşretsin. Bu beddua da değil, sadece sebi bu konuda Allah karşısında şahit olarak doğruluyorum.

7- [i]Esas mesele bugünkü yaşamımızda siz din adamlarının post kavgası
yaparak birbirlerinize dinsizliğe varacak suçlamalarda bulunmanız. [/i] demişsin; ben böyle bir şey demedim. ben sadece onların sözlerinden alıntı yaptım, ne yani cinler rüzgardır, diyene ne demeliyim, ne yani sadece Kuran diyene Yaşar Bey'e ne deseydim. Sen Kuran-ı Kerim'i okumuş birisisin, bana 5 vakit namazın geçtiği yeri göstersene.

8- [i]Benim anlayamadığım Aziz Kur'anı Kerim vahyedildiğine kayıt altına
alınmış olmasına rağmen,Bu gün tüm dünyada tek bir Kur'an bulunmasına
rağmen nasıl olmuşta müslümanlık ta hristiyanlık gibi mezheplere bölünmüş,parçalanmış anlayabilmek mümkün değil. [/i] demişsin; ben de sana derim ki Hukuk tek olmasına rağmen, neden Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay gibi mahkemeler var, derim. Neden devlet tek olmasına neden 550 milletvekili var, derim. Neden Allah indinde tek din İslam olmasına rağmen neden onca Peygamber var, derim. Neden Genel Müdürler tek olur da yardımcıları çok olur, derim.
Yoksa hepsi o bir tek tek'e gidiyor olmasın.

9- [i]Bu nedenlerle benim din adamlarına güvenim yok. Onların yazdıklarına,
söylediklerine bakarım aklıma yatarsa inanırım, aklıma yatmazsa boşver
der geçer giderim. [/i] demişsin; Allah akılla amel etmeyi emretseydi, Peygamber ve kitap göndermezdi. Biz Cebrail(A.S.), Cenenet ve Cehennem, 5 vakit namaz gibi konuları kendimiz bulabilir miydik, sanıyorsun.
İslam alimleri de Kuran ve Hadis'te geçen mevzuları, adı üzerinde alim oldukları için senin benim gibi insanoğlunun anlaması için sınıflandırmışlar. Tefsir, Hadis, Siyer, İlm-i nahiv, Fıkıh gibi bölümlere ayırmışlar. Sen aklına bak, bakayım, nereye kadar gideceksin.

10- [i]Bir hadiste unutulmuş bir sünneti meydana çıkarana yüz şehid sevabı verilir. FETVANIZA BAYILDIM.

Tabii hemen 40 sünnet buldunuz 4000 ŞEHİD sevabı kazandınız sizin bu
müthiş buluşunuza ben de 1000 şehid sevabını bonus olarak ekliyorum
yani toplam olarak 5000 Şehit sevabı kazanmış durumdasınız.

Güle güle harcayın cennette yeriniz herhalde başköşelerde GARANTİDİR.[/i]

demişsin, bu bir hadistir. Sen beni değil, fetvanın sahibini yalanlarsın ancak.
[b](Fitne fesat yayıldığı zaman, sünnetime yapışana yüz şehit sevabı verilir!) [Hâkim][/b]
Burada yüz defa şehit olur, değil, yüz şehit sevabı verilir, vardır. Sen birine yüz sultanlık para versen de o kişi sultan olamaz. Yani şehitlik makamı başka bir şeydir, sevabı başka bir şeydir. Yüz şehit sevabı işte bu zaman olmalı; [i]Ben Kuran'ı okurum,[/i] hadis için de [i]fetvadır[/i] diyenlerin zamanı olsa gerek. Hadis demek sünnet demek bir açıdan. Sünnet, İslamiyetin bütününe sarılmaktır.

Senin bonusunla (!) beraber Allah bana, 5000 şehit sevabı verirse ne mutlu bana. Her şehit 70 kişiye şefaat edecek, hadisine binaen, ben de 5000*70= 350000 kişiyi cennete götürmeye Allah'ın izniyle vesile olurum inşallah.
Allah'ım bu duayı kabul et! Kendim için değil, bu asırda yaşayan itikadı düzgün, İslam alimlerine bağlı; dört hak mezhepden birine tabii, lakin asrın getirdiği fitneler içinde ister istemez günaha batmış kulların için kabul et. Nasılsa ben o 350 binde bir'im. Benim şeffatimi Peygambere bırak, affımı Vehhab ismin ile eyle ve o bir hakkımı da bir günahkar mümine ver!
Amin!

25.07.2008 - freef

Hz. Ali ve Hz. Muaviye

Kardeş FREEF,

Benim dini eğitimim yok. benim eğitim konum farklı. Ben dinimi anamdan,babamdan öğrendim. namaz kitabıyla başladım ,daha sonraları ,
birkaç defa Kur'anı kerimi okudum. Zaman zaman da vakit bulduğumda
çeşitli dini kitaplar okurum. Türkiyedeki müslümanların (dini eğitim alanlar
dışında) % 99 u Kur'anı Kerimi bile okumamıştır.

Sizin yukarıdaki anlattıklarınızdan ne benim nede türkiyedeki müslüman halkın haberi yoktur ,bunları bilmeye ihtiyaçları da yoktur.

Tüm türk halkı gibi ben de Aziz peygamberimizin torunu Hz. hüseyini
Halifelik iddiasından dolayı muaviyenin oğlu yezid komutasına verdiği ordu tarafından kerbelada şehit edildiğini bilir. Bu yüzdendir ki
muaviyenin oğlu yezidin adı bugün hakaret olarak kullanılır.

Sizin bu olayı çarpıtarak muaviye ve yezidi aklamaya çalıştığınızı görüyorum ve yazdıklarınıza inanmıyorum. Çokçası beni pek enterese de
etmiyor.

Esas mesele bugünkü yaşamımızda siz din adamlarının post kavgası
yaparak birbirlerinize dinsizliğe varacak suçlamalarda bulunmanız.
Ben bunları doğru bulmuyorum. Örnek olarak Prof. Süleyman Ateşi
vatan gazetesindeki yazılarından tanıyorum. Yazılarının çoğunluğunu beğenmeme rağmen bazı konularda da kendisini tutucu bulurum.

Ancak en önemli konu Hristiyanlık papazlar arasındaki post kavgaları
nedeniyle parçalanmış ve mezheplere bölünmüştür.
İncil vahyedildiğinde hemen kayıt altına alınamamış. Bu nedenle her papaz gurubu kendi kafalarına göre çeşitli inciller yazmışlardır.
Hristiyanlığın bu nedenle mezheplere ayrılabilmesi mümkün olmuştur.

Benim anlayamadığım Aziz Kur'anı Kerim vahyedildiğine kayıt altına
alınmış olmasına rağmen,Bu gün tüm dünyada tek bir Kur'an bulunmasına
rağmen nasıl olmuşta müslümanlık ta hristiyanlık gibi mezheplere bölünmüş,parçalanmış anlayabilmek mümkün değil.

Tek ve açık ve net bir kitaptan din adamları müslümanlığı parçalamaya,
mezheplere bölmeyi nasıl becermişler bilmiyorum,bilemiyorum ancak
şunu düşünüyorumki böyle birşey ancak din adamlarının post kavgalarından çıkabilir.

Kardeş freef,

Bu nedenlerle benim din adamlarına güvenim yok. Onların yazdıklarına,
söylediklerine bakarım aklıma yatarsa inanırım, aklıma yatmazsa boşver
der geçer giderim.

Bu arada sizin:

Bir hadiste unutulmuş bir sünneti meydana çıkarana yüz şehid sevabı verilir. FETVANIZA BAYILDIM.

Tabii hemen 40 sünnet buldunuz 4000 ŞEHİD sevabı kazandınız sizin bu
müthiş buluşunuza ben de 1000 şehid sevabını bonus olarak ekliyorum
yani toplam olarak 5000 Şehit sevabı kazanmış durumdasınız.

Güle güle harcayın cennette yeriniz herhalde başköşelerde GARANTİDİR.

Sevgiler ve saygılar kardeşim FREEF

24.07.2008 - kemalcan

Hz. Ali ve Hz. Muaviye

Muaviye(R.A.) sahabedendir. Ona ehli sünnet vel cemaat dediğimiz İslam aleminin çoğunluğu laf atmamıştır. İslam alimleri onun fazileti konusunda hem fikirdir. Vahiy katipliği yapmış birisine laf söylemek Allahu teala'ya, Vahiy elçisi Cebrail (A.S.)'a, Resulullah'a ve orada iman etmiş ashab (R.anhum.lar)a hakarettir. Bu kişileri geleceği görmemekle suçlamaktır.
Allah Kuran-ı Kerim'de Mekke'nin fethinden sonra şunları söylemiştir:
[i]"Muhacir ve ensardan daha önce iman etmiş olanlarla (sonradan) onlara ihsan ile uyanlardan Allah razı olmuştur. Ve onlar da Allah (ın kendilerine verdiği nimet ve sevap)dan razi olmuşlardır. Onlar o cennetlerde ebedî kalıcıdırlar" (et-Tevbe, 9/100).[/i]
Allah razı olmuştur, onlar cennette ebdi kalıcıdır. Allah'ın razı olduğu kişilerden biri de Muaviye Radiyallahu anh'tır. Nereden mi biliyorum:
1-Allah bir münafığın ya da kafirin vahiy katibi olmasına izin vermez.
2-Allah sözünden dönmez, Allah'ın sıfatları ve fiilleri de ebedidir. Bunu inkar eden küfre girer. Allah'ın fiillerinden biri de rızasıdır. Allah bir şeyin öncesini de sonrasını da bilir. Ondan razı oldum, dediği biri cennetliktir. Aksini söyleyen Allah'a haşa yalan ve geleceği görememezlik isnad etmiş olur.
3-Peygamber (S.A.V.), Allah'ın takdiriyle münafıkları biliyordu. Sahih hadiste bunu Huzeyfe (R.A.)'a da bildirmişti. Münafıkların reisi Abdullah ibni Übey ibni Selül'ün cenaze namazını kıldırdıktan sonra (Medine Döneminde) Allah şu ayetleri indirmişti: "Onlardan ölen hiçbir kimsenin asla namazını kılma ve kabrinin başında durma. Onlar Allah'ı ve Resûlünü inkâr etmişler ve Allah'a itaatten çıkmış olarak ölüp gitmişlerdir."(Tevbe Suresi 7)
Peki daha sonra iman etmemiş biri nasıl Peygamber tarafından vahiy katibi seçilmiş olabilir. Ya da şöyle de anlatayım. Hazreti Ömer Radiyallahu anh, birini vali atayacağı vakit ya da cenaze namazını kıldıracağı vakit ya Huzeyfe'ye sorardı ya da onun cenaze namazını kılıp kılmamasına bakardı ve ona göre cenazeye teşrif eder veya o kişiyi vali olarak atayıp atamamaya karar verirdi. Ömer (R.A.) zamanında Şam valisi olan, Osman (r.a.) zamanında da fetihler gerçekleştiren, onca İslam memleketlerini fetheden, Kudüs fatihi ünvanını alan, peşinden sahabeleri gaza alanına sürükleyen bir insan münafık olamayacağına göre sonra mı küfre düşüp dinden çıktı acaba ?(!) Benim bildiğim sonradan mürted olanların daha önce iman etmediklerine hükmedilir. İman bir bütündür, ya vardır ya yoktur. Kararsızlık, gidip gelme bugünün zamanına uyan bir kavram. Onların imanı tam idi. Hepsi mütteki, muhlis, ictihad sahibi sahabelerdi.
Herhalde ona uyan ve Hazreti Ali ile savaşan Kuran'da onlar için müminlerin anneleridir diye belirtilenlerden Aişe Radiyallahu anhum da mı küfre gitti onunla beraber. Yatağında vahiy gelen Aişe de mi fitneye düştü yoksa?
Haşa.
Demek ki bu ümmet Allah rızası için savaşabilir de. Allah yolunda kendisini bir iş için ehliyetli görüp savaşabilir de. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Acaba Anadolu Birliği için çarpışan Anadolu Beyliklerinin hangisinin can verenleri şehit, hangisinin kafirdir. Şii kaynaklarının bir kısmına sadece Muaviye'ye ehli beytin kötü söz söylediği görülür. O da bir kısmına. Sen hiç tarih boyunca onlara dil uzatan bir alim gördün mü?. hatta mezhepsiz dediğimiz Teymiyye bile bu savaştan dolayı onların sorumlu tutulamayacağını söylüyorlar...
Yani aynı münafıklar, hem şiiliği ortya çıkarmış, hem bu iki sahabe grubunu birbiriyle çarpıştırmış, hem de iki gruptan kopup iki tarafı da öldürmeye kalkımış, hem de Ali Efendimizi öldürdükten sonra tekrar şii görünüp İslam!ı yıkmaya kalmışlardır.
Muaviye'nin(R.A.) oğlunun yaptığı yoksa bu sahabeyi bağlar mı? Oğlunun günahı varsa, babası ne yapsın? Üstelik yukarıda Yezid için verilen bilgilerin istisnasız hepsi Şii kaynaklıdır. Onun bile sevinmediği, bunu yapanlara kızdığını anlatan şiilerdir. Bize ne oluyor da Yezid'in bir valisinin bir komutanının yaptığı bir zulüm dolayısıyla kalkıp da koskoca gazi bir sahabeye laf atalım?
4- Hazreti Ali'yi katledenleri merak ediyorsan aç ehli sünnet kaynaklarını oku. Hatta iyi anlayasın diye sana şii kaynaklarını da yazdım.
Onu katledenler Harici idiler. Daha önce de kendilerine Ali (R.A.) taraftarı Şii diyorlardı, üç tane münafık çıkardılar ortaya. Biri Muaviye, biri Amr b. As, biri de Ali Efendilerimizi öldüreceklerdi.
Sadece Ali (R.A.)'ı öldürebildiler. Muaviye Hazretlerini yaraladılar, Amr b. As (R.A.)'a ise hiç ulaşamadılar.
5- Daha sonra imametten vazgeçen Hazreti Hasan (R.A.) bir kafire, bir münafığa halifeliği teslim edecek biri değildi. Hazreti Hüseyin gibi ölene kadar bu yolda savaşacak biri olmadığını kim söyleyebilir. O, Muaviye'(R.A.)nin halifeliğini tanıyınca Hazreti Muaviye'nin halifeliği sahih olmuş oldu.
6- Bugüne kadar ne sahabe, ne ehli beyt imamları ne mezhep imamları, ne İmamı Rabbani, İmamı Gazali gibi Ehli sünnet alimleri Muaviye'ye dil uzatmışlardır. Ebussuud gibi Osmanlı Şeyhülislamları, ona dil uzatana sahabeye dil uzatmak suçundan ceza kesmişlerdir.
7- Muaviye Radizayallahu anh, Sahih Hadis kitapları olan ve Kuran'dan sonra amel ettiğimiz dinin ikinci kaynağı olan kitaplarda hadis ravisi olarak geçer ve sorgulanmamıştır bile. Ona dil atan bu hadis kitaplarını toplayanlara, onu rivayet edenlere, bununla ictihad eden İslam alimlerine, şu an bile İslamın yüzde doksanını oluşturan müslüman alemine hakaret ve dinsizlik itham etmiş olur. [i]Ümmetimin çoğunluğuna uyunuz, İslam alimleri hata üzerinde birleşmez [/i]diyen Peygambere ve müminlerin yolundan gidin diyen ilahi emrine uynayan biri olarak hepsini yalanlayan biri Allah'ın karşısına doğrularda-sıddıklardan biri olarak mı varır, yoksa başka bir şey olarak mı?
8-Siz karar verin hocam!

Süleyman Ateş, cinlere şeytan diyor, Kuran'dan bazı ayetlere bakarak Hristiyan ve Yahudilerin cennete gideceklerini söylüyor. Daha da var da var.
Yaşar Nuri, Ebu Hanefi'yi resmen sapıklıkla mezhep kurmakla itham ediyor. Allah ile aldatanlar kitabını oku, resmen mezhep imamlarına, Hadis kitaplarına yalan isnad etmek olduğunu görürsün.
Sonra da hüküm veriyor: Sadece [i]Kuran'a uyana Allah azap etmez[/i] diye. Dahası da var, dahası da var.
Zekeriya Beyaz ise, Kuran'da Kabir azabını, Kaza namazını..ilh görememekteyiz. [i]Buna göre İslamda bunlar yoktur[/i]. Diyor.
Ne kadar düz mantık değil mi. Bunun da dahası var dahası var.
Keşke [i]sadece Kuran'a uyarım ben, gerisini Alllah'a havale ettim, o beni yakmaz.[/i] deseler, Allah'a onlar için her gün dua ederdim.
Kimisi Hadis'e bakanları, kimizi İslam alimlerinin mezheplerine ve ictihadlarına uyanları, kimisi de tasavvufa girenleri kafir ilan etmeyi boş verin, daha kötüsü saptırıcılar, Allah ile aldatanlar olarak suçluyorlar. Bir ikisini itham etseler, belki sesimi çıkarmayacağım. Tarih boyunca ehli sünnet denen denize intisap etmişlere laf atıyor, onları aldanan ve aldatan olarak eleştiriyorlar.
Canım [i]ben de ehli sünnetim[/i] diyorlar tabii. Sadece onu oluşturan mezheplere, imamlarına, bazı alimlerine laf atıyorlar. Haşa [i]ben camiye bir şey demem, mimberine, mihrabına, taşlarına söverim[/i] der gibi bir şey.
Bu adamların en mutedili Musatafa İslamoğlu:
[i]Mezheplere girmek caizdir[/i], diyor. Ama eklemeyi ihmal etmiyor: Ben [i]taasupçu değilim.[/i]
Taassup yani körü körüne din diye batıl inanca saplanmış yüzde doksan iki müslüman var diyemeyeceğine göre, caizdir deyip geçiyor. Çünkü caiz değil dese; Kuran'da ve sahih hadislerde [i]bu ümmetin hayırlı bir ümmet olduğu, inanç, amel ve itaat noktasında çoğunluğun sapıtmayacağını, müminlerin yolundan ayrılınılmaması gerektiği, hatta olur ya şaşırısanız ümmetin çoğunluk alimlerine uymamızın tavsiye edildiği[/i] gerçeğini adamın gözüne sokarlar.
Bunu da tek ben söylemiyorum. Müceddid İmam Gazali Hazretleri bunları sileli ve aynen ama aynen aynı fikirleri savunanları ve fikirlerini alt edeli bin yıl oldu da, bugün internet üzerinden serbest ortam buldular, sallıyorlar. Zaten ne Yaşar Nuri'yi ne de S.Ateş'i halkın salladığı yok. Ehli sünnetin de onları ciddiye aldığı yok. Bu görüşleri de yeni değil, bu İslam alemi ta Mutezile'den, ta Kaderiye'den ta Haricilerden bugüne bu fikirleri ve sahiplerini biliyor da. Bu gün ortada kalleşlik var onu anlamaya çalışıyorlar. Bu adamlar [i]ben de sizdenim[/i] diye gelmezler mi, o biraz kafa karıştırıyor. Yoksa bu adamlara cevap vermek, ehli sünnet alimlerinini sayılı günlerini alır. Benim hizmetim de ordu gelene kadar öncü olmak bu yolda.
En çok neye yanarım biliyor musun, eskiden bu fikirleri savunanlar, yine azınlıktılar, yine İslam alemi onların peşinden gitmiyorlardı. Ama bunlar kendilerine Ehli Sünnet'iz demiyorlardı. Bugün ilahiyat köşelerinde cemaatsiz, halefsiz selefsiz ahkam kesenler kendilerine [i]ehli sünnetiz[/i] deyip de o mezhebin dört koluna verip veriştiriyorlar.
Bu kardeşin de kendi görüşlerini değil bu ümmetin taih boyunca savunduklarını kah İmam Rabbani'den, kah Gazali'den, kah Suyuti'den, kah İbni Abbas'tan, kah Ebu bekir Sifil'den, kah Bediuzzaman Said Nursi'den, kah İmam-ı Hanefi'den, kah Necip Fazıl'dan.. alıntılar yaparak size sunuyor. ve bu gibi adamların görüşlerini de karşılaştırasınız diye yan yana koyuyorum.
Allah razı olsun, demiyorsunuz da laf atıyorsunuz.

24.07.2008 - freef

Hz. Ali ve Hz. Muaviye

Kardeşim FREEF yukarıdaki yazınızı hayretle okudum, Türkçem çok iyi
olmasına rağmen anlayamadım.
Sizin beyanlarınıza göre Hz. Ali nin katlinden sonra Hz. Hüseyin ile Muaviye arasında Halifelik iddiası ve savaşı olmamış ve Hz. Hüseyin in
kafası Muaviyenin oğlu Yezid tarafından kestirilip mızrak ucuna takılmamış.

O tarihten bu güne sünniler ile şiiler ve hatta türkiyedeki aleviler arasında
kavgalar savaşlar olmamış ve bu gün hala Irakta şiiler ve sünniler birbirlerinin pazar yerlerine, camilerine bombalar atıp kadın,çucuk yaşlı demeden suçsuz insanları öldürmüyorlar.

Sizin eğitiminizi bilmiyorum ama Prof. Süleyman Ateş gibi ve prof. Yaşar
Nuri gibi Kuranı Kerimin hem meal tercümesini hemde tefsirini yapmış
40-50 dini kitap yazmış ilim insanlarına ulu orta hakaret etmenizden
şunu anlıyorum: Yüce Allah beni ve tüm müslümanları böyle tiplerin şerrinden korusun.

Düşünce ve fikirlerinizi bu gün aramızda yaşayan din alimi insanlara
çamur atmadan yazsanız İSLAMİ HOŞGÖRÜYE daha uygun olur
kanısındayım.

23.07.2008 - kemalcan

Konular