alak suresi

ALAK SURESİ

اِقْرَاْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذٖى خَلَقَ
1-İkra' bismi rabbikellezi halak.
İkra, Oku.
Okumak, anlamadan Arapçasını tekrar etmek olmasa gerek.
Kelimeleri yüzünden okumak, tekrar etmek bir anlamda telaffuz etmek, okumak olabilir mi?
Anlamını dahi bilmeden seslerin tekrarı ancak telaffuz olabilir.
Okumak, telaffuz edilen seslerin kelimelerin anlamını bilmeyi de gerektirir.
Oysa, ikrada bu da yetmez. Telaffuz edilenlerin anlamının düşünülmesi, ders çıkarılması, ibret alınması, yaşanılması, anlatılması elzemdir.
Zira, Kuran, akledenler, düşünenler için ibretler vardır; hala düşünmeyecek misiniz, böyle kolaylaştırdı ki düşünüp ibret alasınız; kafa patlatırcasına düşünmekten bahseder. Hatta tedebbür düşünmesine yer verir. Yani, temellerini, ilkelerini dikkate almayı, arka planını, satır aralarını düşünmeyi ister.
Öyle ki, Kuran, tertil okumasını; azar azar, yavaş yavaş, tek tek, tane tane, düşüne düşüne, hazmederek, sindirerek, muhakeme ederek, adeta suyunu çıkarırcasına okumayı över.
Aynı zamanda ikra okumasında; bu çıkarımların, elde edilen sonuçların, yaşanılması, hayata geçirilmesi, yaşama nakşedilmesi şarttır.
Böylece, telaffuz edilenlerin anlamının öğrenilmesi, düşünülmesi, ders çıkarılıp ibret alınması, bunların yaşanılması ve insanlığa anlatılmasıdır, ikra.
Takip etmek, ardından gitmek, aralarında hiç kimsenin bulunamayacağı kadar yakın bir şekilde izlemek, ona uymak, okumak ve manayı düşünmek, izlemek anlamına gelen tilavetten farkı da bu çıkarımları yaşamakla yetinmeyip insanlığa iletmektir, sunmaktır, tebliğ etmektir.
Bu nedenle, Kuranı ikra yapmak, ayetleri telaffuz etmenin yanı sıra, mealini anlamını okumak, bunları düşünmek, gerektiğince fikirlerden yararlanarak ibretler çıkarmak, bunları yaşama geçirmek ve insanlığa sunmak, anlatmaktır. Arı misali çiçeklerin özünü alıp, düşünüp, yoğurup Kuran potasında bal yapıp, yemek ve yedirmektir.
Bu amaçla Kurana yaklaşmaktır, yaşamaktır.
Kuranın hakikatlerine ulaşmak, özümlemek, yaşamak ve anlatmaktır.
Bu bağlamda kainat, kuran ve peygamber evrensel hakikatin, farklı tezahürleridir, ikra yapanlara.
“Bu emir "anla" vurgusu taşıyan bir emirdi İkra' emrinin etimolojik anlamı; "birleştirmek, şeyleri yan yana getirerek aralarındaki bağı keşfetmek"tir. Şu halde; "oku emri, kainat, insan ve hadisat ayetlerini, Kur'an ayetleri ışığında bir araya getirerek oku ve aralarındaki bağı keşfet" anlamını taşır.Mİslamoğlu.”

Bismi Rabbikellezi Halak.
Rabbinin isimlerine yapışarak, tutunarak, teslim olarak, güvenerek ikra yapmaktır.
İkrayı, Onun terbiyesine girmek için yapmaktır.
Kuranın terbiyesinde yaşamak, hayat bulmak amacıyla gerçekleştirmektir.
Yeni bir ahlaka, Kuran ahlakına ulaşmak için ikra yapmaktır.
İkra yaptıkça eskiden ayrılmak yeni yepyeni bir ahlakla doğmaktır.
Kuran ahlakıyla yaratılmaktır, yoğrulmaktır.
Ayeti, baştan veya sondan okursak: Şayet, kuran ahlakıyla yaratılmak, yapılanmak istersen; Rabbin terbiyesine girmek, Ona yapışmak, aşkla bağlanmak, tutunmak gerektir. Bunun da tek yolu ikra yapmaktır.
Bilesin ki, ikra yaparsan Rabbin seni terbiye eder ve yeni, yepyeni bir ahlakla, Kuran ahlakıyla yaratır, yapılandırır, cennete layık insan eder.

خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ عَلَقٍ
2-Halekal insane min 'alak.
İnsan alaktan Halak oldu.
Halak olması, ahlakın, hal, hareket, tavır, yaşam biçimi, programı, felsefesinin alakla ilgili, bağlantısı anlatılır.
Kim neye alaka duyarsa, alakasının derecesiyle paralel onun ahlakıyla Halaklanır.
Kuran ahlakında yaratılmak, doğmak; insanın alakına bağlıdır.
Alakası varsa, Kuran insanı terbiye eder ve yeni bir ahlaka ulaştırır.
Alakası ne ölçüde ise halakı, ahlakı, Kuranı yaşamı da o ölçüde olmaktadır.
Kurana sevgisi, ilgisi, alakası ahlakını belirlemektedir.
Alak gibi, döllenmiş yumurtanın, emriyonun rahim duvarına tutunurken gerçekleştirdiği gibi taa atardamarlarına kadar uzanıp, anasının en güçlü damarlarından beslenmesi misali, insan da Kuranın taa temellerine, ilkelerine, evrensel değerlerine, özüne, esasına, manasına ulaşacak şekilde alaka kurarsa, o nispette Kuranla beslenip, ahlaklanır.
Yoksa, ikrası, alakası sadece telaffuzda kalırsa, ahlakının da yüzeysel kalması kaçınılmazdır.
Oysa, öyle bir alaka isterki, tilaveti, tertili, ikra okumasını; tezekkürü, tedebbürü, taakulü, tefekkürü vb düşünmeleri bekler.
Bu alak, alaka, sevgi, istek ne ölçüde ise Kuranda o ölçüde ahlaklandırır.
Peygamber ve arkadaşlarının alakasının büyüklüğü, ahlakının da Kuran olmasını sağladı.
Şayet, Kuran ahlakı istiyorsak, önceliklerimizi ve önem verdiklerimizi sorgulayıp, Kurana alakamızı, ilgimizi, sevgimizi, gözden geçirmeliyiz.
Ahlakımızı Kuranlaştırmak için alaka duyduklarımızı ve alakamızın derecesini yeniden yapılandırmalıyız.

اِقْرَاْ وَرَبُّكَ الْاَكْرَمُ
3-İkra' ve rabbukel'ekram.
İkra yapana Rabbi ikram eder.
Kuran ahlakına kavuşturur.
İkra ile ikramın paralelliği anlatılır.
Herneye ihtiyaç duyarsa onu sunar, lutfeder.
Gerekli bilgiye, hikmete, terbiyeye kavuşturur.
İkra yaptıkça, alakası arttıkça bu ikramlar da çoğalır.
Kuran ahlakına uygun yaşamayı ikram eder.

اَلَّذٖى عَلَّمَ بِالْقَلَمِ
4-Ellezî 'alleme bilkalem.
Şöyle ki, Kalemle öğretendir.
Kuranı, azar azar, kalem kalem, kısım kısım öğretendir.
Lif lif, ayrıntılarına kadar anlatandır.
Kalemle, yazarak, çizerek, not alarak, bağlantı kurarak, yaşama indirgeyerek, unutmamak için, Kuran ahlakından uzak düşmemek için çaba harcayanlara belletendir.
Yaşama kaydedenlere, hayata geçirenlere, ömürlerine nakşetmek isteyenlere öğretendir.
Hayatını, ahlakını Kuran yapandır.

عَلَّمَ الْاِنْسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ
5-Allemel'insane ma lem ya'lem.
SA-İnsana bilmediğini öğretendir.
Bildiklerinden, önceki öğretilerden, atalar ahlakından vazgeçmeye niyetli olana öğretir.
Ezberini bozmaya, kendini değiştirmek isteyene yol gösterir.
Akledene, düşünene, ibret alıp ders çıkarana, yaşama kaydedene yardım eder.
Kuranı ikra yapana, alakası olana, hayata geçirene, Kuran ahlakını ve bilmediklerini öğretir.
Kuran ona rehber olur, yol gösterir, cennete layık insan yapar.
Hayatını, ahlakını cennet eder.

6-8
كَلَّا اِنَّ الْاِنْسَانَ لَيَطْغٰى
6-Kella innel'insane leyatğa.
Hayır; gerçekten insan, azar.
اَنْ رَاٰهُ اسْتَغْنٰى
7-Er raehusnağna.
A. Bulaç Kendini müstağni gördüğünden.
اِنَّ اِلٰى رَبِّكَ الرُّجْعٰى
8-İnne ila rabbikerruca'.
A. Bulaç Şüphesiz, dönüş yalnızca Rabbinedir.
Hayır, Kuranı ikra yapmayan, alakası olmayan, kendini yeterli gören muhakkak ki azmaktadır.
İkraya, okumaya, anlamaya, düşünmeye, ders çıkarmaya, ibret almaya gerek görmeyenler, yaşamlarını Kuranın rehberliğinden kopuk sürdürenler, amaçları Kuranı bir hayat olmayanların azması, yoldan sapması, saptırılması kaçınılmazdır.
İkrayla, alakayla Kuran terbiyesine ulaşır. Bu dünyaya gelişinin gidişinin nedenini, niçinini, hikmetini anlar, yaşam amacını kavrar, alakını, önem ve öncelik vermesi gerekenleri belirler.
Kuranı rehber edinmeyen başkalarını rehber edinir.
Kurandan mahrumlaştıkça, tagutlaşmayı sürdürür.
Önem ve öncelik verdikleri, alaka gösterdikleri Kuranın yerini aldıkça, tabi olduğu tagutları olur. Kuran ahlakı yerini tagutların ahlakı hüküm sürmeye başlar. Önem ve öncelik verdiği Kuran dışındaki her şey yaşamını belirler. Zahiri farklı olsa da Ruhunu, özünü, amacını onlara teslim eder. Verilen her şey araç iken, amaçlaşınca, tagut olur, hükmeder. Azdırır.
Sonunda dönüş Rabbinedir.
Geç olmadan, ölüm çatmadan ikra yap, alakanı Kurana yönelt. Dünyadaki amacını hatırla önem ve öncelik verdiklerini gözden geçir, araçları amaç edinmekten vazgeçip kurtuluşa er.

Konular