Eşimizin Sevgi Deposunu Nasıl doldururuz?

Eşimizin Sevgi Deposunu (sevgi “kalp” banka hesabını) Nasıl doldururuz?



Bir evliliğin yolunda gittiğinin ya da gitmediğinin göstergesi iki insanın bir arada bulunması, ortak değerlerinin olması, ortak hareket etmesi, yemesi, içmesi ve çoğalması değildir sadece.

Maddi anlamda her şey yerine getirildiği halde güneş altında kalmış buz kütlelerinin yavaş yavaş eriyip bittiği gibi eriyen ve her geçen gün sona doğru giden pek çok evlilik vardır etrafımızda.

Alt komşu, üst komşu…

Yan binadaki üst düzey yönetici, ya da az ilerideki kaportacı…

Dışardan bakıldığında çok mutlu görünen yüzlerce ailede yalnızca içeriden görülen çatırdamalar….

Çay sohbetlerindeki, ya da yemekte arkadaşlarla beraberken yapılan muhabbetlerdeki şu cümleler:



Erkek : “Çocuk olduğundan beri, benimle hiç ilgilenmiyor.24 saatini ona ayırıyor.”



Erkek : “Eve gitmek istemiyorum. Dır dır dinlemeye hiç niyetim yok.”





Kadın : “Artık benimle hiçbir yere gitmiyor.”



Kadın : “Beni dinlemek yerine, televizyon izlemeyi tercih ediyor.”





Karı koca arasındaki manevi sevgi deposunun ( kalp bankasının) içinin dolmadığını, hiç yatırım yapılmadığını ve var olan sevgi yatırımının da her geçen gün çekildiğini ve sevgi deposunun azar azar boşaldığını gösteriyor…



Sevgi deposu (hesabı ) boş olunca eşler:





Güvensizdir,


Sevilmediğini, kullanıldığını hisseder,


Karanlık bir dünyada yaşar,


Sevgiyi yanlış yerde ararlar,


Kırıcı söz ve davranışlar sergilerler


Küserler,




Sevgi deposu dolu olan eşler ise:



· Kendini güvende hisseder,



· Parlak bir dünyada yaşar,



· İletişime açıktır,



· Kendini ifade eder,



· Sevildiğini hisseder,





Peki eşimizin sevgi deposunu (sevgi hesabını) nasıl doldururuz…



Önce erkeklere daha sonraki yazımızda da bayanlara ipuçlarını vereceğiz…





(Baylar bu tavsiyeler size... Eşiniz kuru ekmekle yaşayamaz, zaman zamanda yağ sürmek gerekir.)



Eve geldiğinizde ona selam verip, dokunun.

Ona günü hakkında, ne yaptığıyla ilgilendiğinizi gösteren belirli sorular sorun. (Doktorla randevun nasıl geçti? )



Kendinizi, dinlemeye ve soru sormaya alıştırın.



Onun sorunlarını çözmeye çalışmak yerine anlayış gösterin.



Eşinize yirmi dakika sürekli yoğun ilgi ve dikkat gösterin.(Bu süre içerisinde gazete okumayın, televizyon seyretmeyin.)



Özel günlerin dışında da ara sıra çiçek götürün.



Genelde yemek yapmak onun göreviyse ya da sıra ona gelmiş, ama yorgun ve meşgul görünüyorsa, yemeği kendiniz hazırlamayı teklif edin.



Görünüşüne iltifat edin.



Bir şeye canı sıkıldığında onu dinleyin ve hak verin.



Yorgun olduğunda yardım etmeyi önerin.



Yolculuklarda iki ayağını bir pabuca sokmamak için fazladan zaman ayırın.



Geç kalacağınız zaman arayıp haber verin. (Her ne kadar Faruk Bey – benim değerli müdür arkadaşım- “ Ben öyle şeyler yapamam”dese de yaptığını görenler var....)



Yardım edip edemeyeceğinizi sorduğunda, onu buna pişman etmeden evet ya da hayır deyin.



Eğer genelde bulaşığı o yıkıyorsa ara sıra , yorgun olduğu günlerde siz yıkamayı önerin. ( Ya da biraz paraya kıyıp bulaşık makinası alın.)



Dışarı çıkarken , herhangi bir şeyin lazım olup olmadığını sorun; ama sakın almayı unutmayın.



İşten arayıp hal hatır sorun, heyecan verici bir olayı paylaşın ya da ona , onu sevdiğinizi ifade edin.



Çöp kovası dolduğunda fak edip dökmeyi önerin. (Siz de hep öneriyorsunuz. Ne kadar uyanıksınız. Kardeşim, alın o çöp kovasını götürüp dökün.)



Onunla çıkmadan önce kendi arabanızı temizleyip yıkayın.



Duygularını paylaşırken sabır gösterin, saatinize bakmayın.



Kalabalıkta sevginizi gösterin.



Sizinle televizyon seyrederken kanalları değiştirip durmayın.



Ona sevdiği şeyleri ikram edin. (Bunun için önce neyi sevdiğini öğrenin; ama bunu sakın çaktırmayın)



Tiyatro , konser, sinema ya da sevdiği başka bir sanat türü ya da sosyal faaliyet için teklifte bulunun.



Her ikinizin de resmi giyinebileceğiniz fırsatlar oluşturun.



Geciktiğinde ya da üstünü değiştirirken anlayışlı olun.



Kalabalıkta başkalarından çok ona ilgi gösterin.



Eşinize çocuklarınızdan daha fazla önem verin. ( Ya da öyle olduğunu sanmasını sağlayın)



Özel günlerde resimlerini çekin.



Küçük, romantik kaçamaklar yapın.



Tatillerde eğer yalnız(baş başa) kalabiliyorsanız, bol bol beraber gezip dolaşın ve sohbet edin.



Bayramlarda, özel günlerde not yazın ve eşinizle duygu yoğunluğu yaşayın.



Kendini nasıl hissettiğini fark edip bunu belirtin; “ Bu gün çok mutlu görünüyorsun” ya da “ Yorgun görünüyorsun” gibi. Sonra , “ Günün nasıl geçti?” gibi sorular sorun.



Eşinizi bir yere götürürken, yolu bulma sorumluluğunu ona bırakmamak için gideceğiniz yolu iyice inceleyin.



Eşinizi özel gezi ve ziyaret yerlerine götürüp farklılıklar yaşayın.



Bir aşk mektubu ya da şiiriyle onu şaşırtın.( Dikkat!!! Mutlaka eşinize yazılmış olmalı. Aman yanlışlık yapmayın.)



Eşinize ilişkinizin başında davrandığınız gibi davranın.



Evde bir şeyler onarmayı önerin.” Biraz zamanım var, neler onarılacak?” diye sorun. Yapabileceğinizden fazlasını üstlenmeyin.



Ona arabanın kapılarını açın.



Marketten alınanları taşıyın.



Ağır kutuları taşıyın.


Yolculuklarda bagajlarla ilgilenin ve arabaya siz yerleştirin.



Yemek pişirdiğinde iltifat edin.



Onu dinlerken gözlerine bakın.



Eşinizle konuşurken ara sıra ona dokunun.



Gün içinde neler yaptığıyla, okuduğu kitaplarla ve görüştüğü insanlarla ilgilenin.



Onu dinlerken ilgilendiğinizi belli eden sesler çıkarın.(Sakın horlamayın!)



Kendini nasıl hissettiğini sorun.



Hastayken hatırını sorun.



Yorgunsa çay yapın



Yaptığı esprilere gülün.(Zor da olsa mutlaka gülün)



Sizin için bir şeyler yaptığında teşekkür edin.



Baş başa kalmak için fırsat oluşturun.



Özel anlarda ya da size içini dökerken telefona cevap vermeyin.(Patronunuz arıyor olsa da!!!)



Kısa da olsa birlikte çıkın ve gezin.



Bir piknik düzenleyin.



Onu çocuklar olmadan yürüyüşe çıkarın.



Uzaktayken onu özlediğinizi söyleyin.

Eve gelirken ararda sırada sevdiği pasta ya da tatlıyı çiçekle beraber getirin.



Mahmut Açıl

Konular