Geçen gün Letterman show�a dünyaca ünlü kalp cerrahı Mehmet Öz vardı. Programı seyrettikten sonra düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Yine Mehmet Öz son derece sağlıklı ve dinamik havalarda koşarak içeri giriyor ve yok ceviz yiyin, obeziteye dikkat edin, çok kilo almayın diye müthiş bir hızla anlatmaya başlıyor. �unu yaparsanız böyle olur, yok meyan kökü yiyin, yok ıspanak kökü yiyin, dark çukulata yiyin, bu dediklerimi yaparsanız hiçbirşey olmaz�diye sıralıyor.
Mehmet Öz�n bu kadar kendinden emin konuşmaları dinlediğinizde ne kadar da sebep sonuç ilişkilerine bağlı diye düşünüyorsunuz. Hâlbuki insan sağlığı sebep sonuç ilişkilerine bağlı değildir. Kendine çok dikkat eden, çok sağlıklı beslenen, vitaminlerini alan, düzenli spor yapan birçok insan çok genç yaşta kanser, şeker ve kalp hastası olur. Yemeklerine çok dikkat eden, çok zayıf olan birçok kişinin kolesterolü en üst seviyededir. Çevrenize bakarsanız bunun binlerce örneğini görürsünüz. Bir bakarsınız gencecik bir insan hiç sebep yokken kalbi durup ölmüş, bir bakarsınız kendine hiç dikkat etmeyen bir insan 100 yaşına kadar yaşamış.
Mehmet Öz�n kavrayamadığı hastalıkların Allah�n takdiri ve insanın kaderi olduğudur. Bu yüzden kendisinde kanser şüphesi olduğunda �ok oldum, her şeyi doğru yaptım, neden benim başıma bunlar geldi, anlayamadım�diye konuşmuştu. Bir de bir kitap yazıp bütün organların mükemmel çalıştığından bahsedip, bir de hepsini evrime bağlamış. Mehmet Öz inanç, kader ve Allah�n takdiri konusunda kendisini mutlaka eğitmeli. Yaratılış Atlası�ı okuyup milyonlarca yıllık canlıların hiç değişmediğini görmeli, evrimin değil yaratılışın gerçek olduğunu kavramalı. Tüm hastalıkları yaratanın da şifayı verecek olanın da Allah olduğunu bilmeli. Yoksa Mehmet Öz�n mantığı doğru olsa, doğru beslenen, spor yapan, maydanoz suyu içen, sabahları ceviz yiyen insanların asla kanser ve kalp hastası olmaması gerekirdi. Böyle olmadığına göre Mehmet Öz bu konuda çok yanılıyor. Söylediğim gibi Mehmet Öz kalp ameliyatlarını çok iyi yaptığı için o hastalar kurtulmuyor, kaderinde daha ömrü olduğu için yaşıyor. Ya da kötü ameliyat yaptığı için o hasta ölmüyor, kaderinde ölüm vakti geldiği için ölüyor. Sizin kaderinizde kanser olmak varsa, ya da kalp krizi geçirmek varsa, o an geldiğinde asla kaçamazsınız. Sonuçta insan sağlığında sebep ve sonuç ilişkileri değil Allah�n yazdığı kader gerçekleşir. Bizler tabii ki sağlıklı beslenmek, spor yapmak ve sebeplere sarılıp sağlıklı olmakla yükümlüyüz ama Allah�n yazdığı kaderimizi de değiştiremeyiz. Hastalık insana dünyada verilen çok önemli bir imtihandır. İnsan bu imtihanı, sabırla, teslimiyetle ve duayla geçirmeli ve şifayı verecek olanın sadece Allah olduğunu çok iyi bilmelidir.