ALTIN VURUŞ ( ! )

Altın vuruş ( ! )


Gene yapmıştı işte..kendinden nefret ediyordu..içinde bir yılan vardı sanki..sinsice sokuyordu iradesini..o kadar söz veriyordu kendisine,bir daha uyuşturucu kullanmayacağım diye..ama daha bu kararı verir vermez dayanılmaz bir istek duyuyordu içinde.. onu damarlarına zerk ederken duyduğu o müthiş zevk aklına geliyor,kan dolaşımı hızlanıyor,kalbi yerinden çıkacakmış gibi oluyordu.


Ruhunun derinliklerinde bir isyan vardı..bu esarete karşı çıkmaya çalışan,cılız bir ses adeta..ama uyuşturucunun etkisi öylesine sarmıştı ki benliğini,zaten cılız olan bu ses ,o zevk dolu dakikalar aklına gelince kaybolup gidiyordu..biliyordu aslında etkisi geçince gene gerçeklerle yüzleşeceğini..ama çaresizdi..sanki görünmez bir el,boynuna bir tasma takmış,çekiyordu istediği yere..bu işin sonunun çok iyi olmadığının bilincindeydi..ama akıllı olmak yetmiyordu..iradesiz akıl,bir işe yaramıyordu çünkü..
Bir yandan bunları düşünürken bir yandan da şuursuzca malzemeyi hazırladı..bu mal çok iyi çıktı diye fısıldadı kendi kendine..kaşığın üzerinde cızırdayarak eriyişini seyretti zehirin..artık yaptığı işe konsantre olmuştu iyice..az sonra duyacağı haz,o aldatıcı rahatlık aklına gelince tüm vücudu titremeye başlamıştı..sabırsızlanıyordu..
Delik deşik olmuş kolunda bir yer buldu ve zerketti zehiri.. zehir vücuduna yayıldıkça gergin vücudu gevşemeye başladı..o isyan ve pişmanlık duyguları çoktan unutulmuştu..şu an bulutların üstünde kanatlanmış uçuyordu adeta..bütün sıkıntı ve stres ,bunalımlar geride kalmıştı..gerçeğin o insafsız yüzü yoktu karşısında..

Ne güzel.. diye inledi…O, şu an neyi isterse oydu..
En Zengin,
En Mutlu,
En Ünlü,
En Güzel…

Kısacası bütün ‘’EN’’ler onundu…

Ne olurdu hep sürseydi..,hiç uyanmasaydı bu rüyadan ..,ne olurdu…

*** *** ***
Sabah uyandığında yatağında hiç tanımadığı bir erkek vardı..tabi her zaman olduğu gibi gene hiç bir şey hatırlamıyordu..

Akşam neler olmuştu ?

Nerelere gitmiş,neler yapmıştı ?

Ve hepsinden önemlisi kimdi yatağındaki bu pis herif ?..

Off..,başı nasıl da ağrıyordu..işte gene başlamıştı ,her uyandığında olduğu gibi,gene kendinden nefret ediyordu..

Aptal fahişe,diye homurdandı, aynadaki görüntüsüne bakıp..

Sen adam olmazsın kızım,bir hiçsin sen..,

Zavallı anan ,baban elin pis heriflerine meze olsun diye mi büyüttü seni .

??..
Zavallılar seni üniversitede okuyor bilsinler,sen ..
Getiremedi sözün sonunu ve hıçkırarak ağlamaya başladı.

Bir bilseler,bir öğrenseler ! ..

Bunun düşüncesi bile korkunçtu !.

Allah’ım ne olur bilmesinler ,diye inledi..

Sonra ürperdi birden..’’ALLAH’’ım,demişti..!

Ne hakkın var onların adını ağzına almaya diye homurdandı..pis fahişe ,onun istediği gibi bir kul oldun mu ki ondan bir şey istiyorsun( ! )

Ne onun adını ağzına al,ne de o temiz insanların..

Sen yolunu seçtin artık ( ! )..

‘’ALLAH’A KUL OLMAK YERİNE ,ŞEYTANA KÖLE OLMAYI SEÇTİN’’ !..

Bırak aralarına karışmayı,adlarını bile ağzına alma.,düşüncenle bile kirletme onları.,buna bile hakkın yok ( ! )

Aynadaki görüntüsü sanki başka biriymişçesine bakıyordu ona..,kaşlarını çatmış,insafsızca yargılıyordu onu..
Yapamam diye inledi..,hiç olmazsa hayallerimde yaşatmalıyım onları..,hiç olmazsa hayallerimde yaşamalıyım o güzel insanlarla birlikte..

Masum,günahsız,huzurlu!..

Olmaz dedi içinden bir ses..,sen kirlendin,mahvoldun artık,bu pisliği onlara da bulaştırma.

( ! )..

bir yandan ağlıyor,bir yandan da ;

Yapamam,onlarsız yapamam diye inliyordu..

Ani bir kararla kalktı yerinden,kararını vermişti,bu vicdan azabıyla yaşayamazdı artık..

Sevdiklerini hayallerinde bile yaşatamayacaksa yaşamanın ne anlamı vardı ?

Oda arkadaşları hala kendilerine gelememişlerdi..Nefret ve acımayla karışık duygularla baktı onlara..,

Şuraya bak,hayat mı bu be !

Tiksintiyle başını çevirdi..

Kararlı bir şekilde gitti ve malzemeleri aldı.. kaşığın içinde eriyen zehire baktı ilgisizce..
Hayatımı mahvettin,hiç olmazsa son bir kez bi işe yara ,diye homurdandı..

Eriyen zehiri dikkatlice doldurdu şırıngaya..pis kaltak ,bunu sana çok daha önce yapmalıydım diye söylendi..

Tam şırıngayı batıracakken ,aklına babasının bir sözü geldi..

Kızım Demişti,’’ALLAH ( CC )MERHAMET SAHİBİDİR.,AFFEDİCİDİR, NE OLURSA OLSUN ONDAN ÜMİDİNİ KESME’’ ( ! )

Tereddüt etti bir an,..yanlış mı yapıyordu acaba..?

BU YAPTIĞI’’ O,YÜCE YARATICI’’DAN ÜMİT KESMEK OLMUYOR MUYDU ?.( ! )

Ama o içindeki öfkeli ses durmuyordu..hayır bitirmelisin bu işi,senin için artık çok geç ( ! )..

Hırsla batırdı şırıngayı ,işte olmuştu..zehir vücudunda yavaş,yavaş yayılırken,o gevşemiş ve gülümsemeye başlamıştı..ama hüzün dolu,acıklı bir gülümsemeydi bu..

Annesini,babasını görüyordu düşünde..,mutluydu onlarla..,çok mutluydu..

*** *** ***

Güneşin ilk ışıkları odanın içine dolmaya başlamıştı..Sezen gözlerine gelen güneş ışıklarının etkisiyle uyanmıştı..zorla kalktı yerinden..etrafına bakındı..odanın içi karmakarışıktı..Ebru diğer yatakta hala uyuyordu..tabi yanındaki herifte ..yanında yatana baktı oda horlayarak uyuyordu..

Pis herifler diye homurdandı ! ..

Ayten’i aradı gözleri..birden buldu..

Allah,Allah ne işi var bu kızın duvar kenarında ,fenalaşıp bayılmış mıydı yoksa ?

Sonra birden gözleri arkadaşının koluna takıldı..şırınga kolunda takılı kalmıştı..

Heyecanla fırladı yarinden..

Bir çığlık kapladı birden odanın her yanını ..,telaşla fırladılar diğerleri yataklarından..

Ve dehşetle donakaldılar..Ayten,morarmış,cansız yatıyordu duvarın dibinde..

ALTIN VURUŞ YAPMIŞTI !...



Halbuki şöyle diyordu Rabbimiz mesajında:

De ki:
"Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım!
Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin.
Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar.
Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir."

Zümer Suresi : 53


Zavallı Ayten..,bilseydi… belki sarılırdı son anda ‘’ALLAH’IN İPİ’’ne..ve kurtulurdu hem dünyası,hem ebedi hayatı,.

Kim bilir…


EŞREF ABDULLAH.

Konular