TUTKU MU,TUTSAKLIK MI ( ! )

Çoğu zaman tutkularımıza hoşgörüyle bakarız..zaten başlangıçta tutku değil ‘’hobi’’dir onlar bizim için..ama gün geçtikçe tutkuya dönüşür ve başta küçük tatlı kaçamaklar gibi görünen bu’’ hobi’’ ler gerçek yüzünü gösterir ve bizi tutsak eden ve,uykularımızı kaçıran ‘’fobi’’lere dönüşür..Hep bir küçük tatlı kaçamaktır aşk oyununa başlangıçlar..ama çoğu kez acılı hüsranlara,kara sevdalara dönüşür..intiharlar hep bu tutkunun aklımızı yokedercesine bizi sarmasıyla ortaya çıkar..hep bir küçük kaçamaktır içkiyle tanışmamız..içimizdeki meraktır o kaçamağı körükleyen..birde kötü arkadaş varsa çevrede ortam hazırdır..kötü arkadaş deyip geçmemeli..kötü alışkanlıkların ilk başlamasında en güçlü etken..öyle bir gaz verir ki size..((senin ağzın daha süt kokuyor oğlum/kızım sen kim bunu(sigara/içki/uyuşturucu vb.)içmek kim..)) gibi laflarla öyle bir gaz verir ki..bir anda kendimizi o ortamın içinde buluveririz.. aslında O’da bir kurbandır..büyük bir ihtimalle pişmandır bu’’Tutsaklık’’tan ..ama insanoğlu şeytanın pençesine düşmeye görsün..artık şeytan emreder o yapar hale gelir..şeytan da nereden çıktı diyeceksiniz..her taşın altından o çıkar..veya şöyle diyelim..o ilk atamız Adem (as) dan bu yana hep var ve hep ensemizde..zaten tutkuları bize bir hobi gibi gösteren ve hayatın çeşitli zevkleri gibi süsleyen gerçekte o dur..birilerini bulur kandıracak..ve o ilk kurbanlar sonra onun yardımcıları,askerleri olurlar bilmeden..çünkü ağına düşürdüğü kurbanının kulağına fısıldar..ve sen şöyle düşünürsün..madem ben düştüm bu yola,başkaları da düşmeli.. düşmeli ki kimse benim halime gülemesin..etrafında kendisi gibi kurbanlar çoğaldıkça kendisini sanki daha rahat hisseder ilk kurbanlar..bu tutsaklıklarının adı ne olursa olsun..yalnız dayanabilmeleri çok zordur..vicdanları öyle baskı yapar ki tek başlarına kaldıramaz ve intihar ederler..ama çevrelerinde kendi gibi kurbanlar çoğaldıkça şeytan fısıldar..//bak gördün mü..sadece sen değilsin..senin gibi insanlar çok..demek ki bu yaptığının çok fazla yadırganacak bir tarafı da yok..’’kader deyip geçeceksin( ! ),herkes alnına yazılanı çeker sen de alnına yazılanı çekiyorsun,senin suçun yok ( ! )’’..işte bu gibi oyunlarla kurbanının vicdanını tam olmasa da büyük ölçüde susturur..işte asıl tehlike ondan sonra başlar..çünkü eğer başkaları olmasa vicdanı o insanı belki kurtaracaktır..ama vicdanın sesi zayıflayınca şeytan tutsağını artık iyice avucunun içine alır ve onu (tabiri caizse)posasını çıkarıncaya kadar kullanır..onunla işi bitmiş midir ? hayır asla..bir insan dünyanın bütün günahlarını işlese ve artık parmağını kıpırdatamayacak bir hale düşse..gene de şeytan onu bırakmaz..çünkü o kul için ‘’tevbe’’kapısı hep açıktır..ve Yaradan’ın Rahmeti yanında kulun işlediği günahların hiç ehemmiyeti yoktur..Dilerse bir el açıp yalvardı diye onu (tüm hayatı boyunca işlediği onca günaha bakmaksızın)affedebilir..işte bunu çok iyi bilen şeytan onu kesinlikle bırakmaz..onunla işi bitmemiştir..imanını almadan da bitmeyecektir..ona günahlarını büyük, Allah’ın rahmetini de sınırlı gibi gösterir..(haşa)bunca günahın varken Allah seni affetmez( ! )..(haşa)iyice umutsuzluk sarmıştır zavallıyı..bu kez Ya Allah yoksa (haşa)diye fısıldar..günahkar insan bir can simidi bulmuşcasına sarılır bu şüpheye ve Allah’ı inkar eder..şeytan onun bu isyanına kahkahayla güler..son nefeste ona Rabbi’ni inkar ettirmiş ve artık onunla işi bitmiştir. cehennemden kurtulayım derken,bir daha çıkmamak üzere oraya yuvarlanmıştır..(Allah (cc)hepimizi bu akibete düşmekten korusun)

Neden düşmandır şeytan bize ?..
Bu ölesiye düşmanlık ,bu kin nedendir ?
O bilinen klasik hikayeyi anlatmayacağım burada..nasılsa herkes biliyor..yalnız çok önemli olan bir şeye değineceğim ki meselenin özü de budur:
Şeytanın asıl amacı bize verilen ‘’şeref’’gömleğini üzerimizden çıkartmaktır..çünkü ona göre kendi hakkı olan bu gömlek hiç hak etmediği halde insanoğluna verilmiştir..elinden gelse tüm in sanlardan sıyırıp atacaktır o şeref payesini ve Rabbine ilk defa yaptığı gibi gene küstah bir tavırla bizim bunu hak etmediğimizi haykıracaktır..asıl şerefli insan değil, benim..sen hata yaptın diyecektir Rabbine..hiç utanmadan..çok şükür ki Rabbimizin sonsuz rahmeti sayesinde hepimizi cehenneme sürükleyemiyor şeytan..ve’’onun ipliğini pazara çıkaranlar ‘’oldukça da inşa-ALLAH bunu hiç başaramayacak..uyanık olmalıyız dostlar..bilenler bilmeyenlere anlatmalı tüm gerçekleri.. unutmayalım su uyur düşman uyumaz..en küçük fırsatları değerlendirir şeytan..açık kapı bırakmamalıyız..hayatımızın en önemli gayesi üzerimizdeki bu şeref gömleğini dünyada hakkını vererek taşımak ve Rabbimizin huzuruna onu kaybetmeden çıkmak olmalıdır..yoksa,
‘’Ey kulum ben seni ‘’Eşref-i mahlukat’’ olarak yaratmadım mı,ne bu perişan halin ?
dediğinde ona ne cevap vereceğiz?
Allah(cc)bizi o duruma düşmekten muhafaza buyursun)amin.


EŞREF ABDULLAH

Konular