Göz, kalbin elcisidir

Goz, kalbin elcisidir. Onu vazifelendirir, arastirmaya gonderir.

Guzel ve manzarali bir sey bulmussa, memnuniyet duyar.

Fakat goz, cogu defa kalbin basini belaya sokar.

Zira oyle guzellikleri, haber verir ki; ne hepsini elde etmeye, ne de ayriliklarina tahammule kalbin gucu yeter.

Bakislarini Allah'in rizasi haricinde saliverenlerin hasretleri, devamli olur.

Cunki bakmak, sevgiyi netice verir.
Ve kalb, bir alakaya sahip olur.

Sonra bu alaka kuvvetlenir; vurgunluk derecesine varir ve kalbi kaplar.

Goz bakmaya devam ettikce vurgunluk hali kalbden ayrilmayacak bir sevgi halini alir.

Sonra bu asiri sevgi aska doner ve cilginlik halini alir.

Artik kalb, kole olmustur ve layik olmayana kulluk yapmaya baslar.

Butun bunlar, bakmanin cinayetleridir.

Bir emir iken, simdi bir esirdir o.

Kalb, dustugu haller icin, gozden dert yanar.

Goz ise "Ben senin memurundum", der. "
Bana vazife veren sen degil miydin?"

Butun bunlar, Allah'in sevgi ve bagliligindan bos kalan kalblerin belasidir.

Kalb Allah'i sevmek icin yaratilmistir.

Bu yuzden sevgilisi "O" degilse, kullugu baskasinadir.

Ibn-i Cevzi

Konular