Rıfat Araz Şiirleri

SENİ İSTER

Aşkın odu alsın beni;
Ben duyayım bende seni!..
Sorup durdum bu düzeni;
Seni ister bu can seni!..

Tende yanıp can bulayım;
İkrâr verdim, yol alayım!..
Sana lâyık kul olayım;
Seni ister bu can seni!..

Erişti mi gül zamanı;
Gül açmaz mı kulun canı?..
Sensin alan her bir yanı;
Seni ister bu can seni!..

Günâhım var büyük, küçük;
İçim oyuk, boynum bükük!..
Tövbe kapın her an açık;
Seni ister bu can seni!..

Zaman senin, mekân senin;
Hakim sensin, fermân senin!..
Senin nefhân, bu can senin;
Seni ister bu can seni!..

Sensiz özüm, sözüm mü var;
Yazım, kışım, güzüm mü var?..
Yalvarmaya yüzüm mü var?
Seni ister bu can seni!..






DUYAN GELSİN

Devir ile devrân ile;
Varlık döner fermân ile!..
Bir katrede umman ile;
Bu can sana akar böyle!..

Kulluk benden, hüküm senden;
Terk eyledim, terki tenden!..
Al bendeki ben’i benden;
Bu ben beni yakar böyle!..

İncittiler, incinmedim;
Çok kınandım gücenmedim!..
Bir nefsim var güvenmedim;
Dağı dağdan söker böyle!..

Sebep verdin kurda, kuşa;
Hayat verdin ölen kışa!..
Her yazılan gelir başa;
Gam belimi büker böyle!..

Aldım gönül hitâbını;
Yazdım bu aşk kitabını!..
Her nefesin hesabını;
Tenim bir bir, çeker böyle!..

Seni bilen, seni bulur;
Öz içinde menzil alır!..
Her amelim gülşen olur;
Misk-i amber kokar böyle!..







BİR İNCE SIR

Baş koymuşum bu davâya;
Can adadım ilk sevdâya!..
Yüreğimi bir Leylâ’ya;
Mecnûn gibi yâr eyledin!..

Aczim ile doldum, oldum;
Fakrım ile soldum, oldum!..
Kerem eyle şaşıp kaldım;
İçim dışım bir eyledin!..

Bilmem nedir bu öfke, kin?
Sevgin büyür için için!..
Beni böyle gizli, derin;
Böyle ince sır eyledin!..

Bir himmet ver garip kula;
Öz nûrunu canda bula!..
Niyet ola, amel dola;
Aşk yolunu zor eyledin!..

Pazar pazar kula döndüm;
Od içinde güle döndüm!..
Sınandıkça dile döndüm;
Kaç kez öldüm, var eyledin!..

Kaçtım gaflet batağından;
Haset, riyâ yatağından!..
Canı rahmet ocağından;
Alıp böyle nûr eyledin!..






HİKMET ESİNTİLERİ

Dosdoğru ol dedin bana;
Huyum, suyum ayan sana!..
Kıvrım kıvrım, yana yana;
Özüm kaldı köz içinde!..

Ceht eyledim yakîn olam;
Bir deryâya gönül salam!..
Senden alam, sende dolam;
Seni anam söz içinde!..

Elif elif, hece hece;
Aşk okudum gündüz gece!..
Yâ Rab, bu can arştan yüce;
Seni duyar haz içinde!..

Bildim dünya, ahret nedir;
Yüklendiğim cennet nedir!..
Cehenneme, hikmet nedir?
Oda yandım öz içinde!..

Yan ey gönül, yan bu oda;
Kul olduğun gelsin yada!..
Eren erdi son murada;
İniş, yokuş, düz içinde!..

Meyil verme mala, mülke;
İbretle bak sona, ilke!..
Sınandıkça bu zor aşka
Dal deryâya yüz içinde!..





BİR HÂL İLE

İçim döktüm geldim sana,
Vuslât odun düştü cana!..
Bahtım açık aşktan yana;
Kurun da hoş, yaşın da hoş!..

Gafur sensin, Kerim sensin;
Rahman sensin, Rahîm sensin;
Hüküm senin, Hakîm sensin;
Kurdun da hoş, kuşun da hoş!..

Bir gül sundun güldü cihân;
Böyle döndü devir, devrân!..
Bende akıl, bende iz’an;
Bende duygun, düşün de hoş!..

Bir aşk verdin benden evvel;
Bir can verdin ömre bedel!..
Yerden, göğe yoklar ecel;
Dolun da hoş, boşun da hoş!..

Her iyiyi metheyledin;
Her kötüyü nehyeyledin!..
Beni bende şerheyledin;
Varın da hoş, işin de hoş!..

Yâ al beni, benden sana;
Yâ nûrunu sal bu cana!..
Gör ki ne hâl oldu bana,
Yazın da hoş, kışın da hoş!..





GELDİM SANA

Senden aldım hoş hevesi;
Sende buldum her nefesi!..
Bir sevgide, bin bir sesi;
Dil eyleyip geldim sana!..

Sensin yakan aşk varımı;
Sensin alan efkârımı!..
Canda ezel kararımı,
Hâl eyleyip geldim sana!..

Çarkın eler eleğimi,
Süzüp durdum dileğimi!..
Sana akan yüreğimi,
Sel eyleyip geldim sana!..

Senden ayrı olmaz gönül;
Can yanmadan dolmaz gönül!..
Her zerremi menzil menzil,
Yol eyleyip geldim sana!..

Sildim kalbin karasını;
Yaktım ezel çırasını!..
Aşkın bu dağ yarasını,
Gül eyleyip geldim sana!..

Vuslât bağlı her ışığa.
Âlem nedir bu aşığa?..
Koca ömrü bir eşiğe,
Kul eyleyip geldim sana!..






AŞK OCAĞINDA

Aynam düştü bu devrâna;
Umut doğdu garip cana!..
Bir âlemi açtın bana;
Öz canımı sır eyledin!..

Resûl’üne, berât verdin;
Selam verdin, salat verdin!..
Mi’râç sundun, vuslât verdin;
Gül kokulu yâr eyledin!..

Can yeşerdi izden ize;
Hızır İlyas geldi söze!..
Sevgi sundun özden öze;
Bu aşk ile nûr eyledin!..

Hayran oldum bu nizâma;
Gönül girdi ihtimama!..
Lâyık mıyım bu ikrâma?
Ezel ebet var eyledin!..

Hâl içinde sordum dünü;
Göz yaşımla sardım günü!..
Hayra dönsün işin sonu;
Bin derdimi bir eyledin!..

Seher senin, akşam senin;
Menzil, mâna, merâm senin!..
Zaman, mekân, makam senin;
Bir gönülde yer eyledin!..





BÖYLE GARİP

Kadir Mevlâ’m, sırrımı çöz;
Tefekkürde kaldı bu öz!..
Ezel yandı, yansın bu köz;
Ağzım dilim kuru geldim!..

Sende hüküm, sende felâh;
Tövbem ile erir günâh!..
Benliğimi sardı bu âh;
Kaç kez öldüm diri geldim!..

Ecel ile girdim yola;
Tenden öğüt ala ala!..
Can ver çilem sevgi dola;
Aşk odundan arı geldim!..

Yâ Rab, bitsin bu intizâr;
Her sevdiğin seninle var!..
Aç kapını, böyle naçâr;
Böyle garip biri geldim!..

‘Kader’ dedin verdin başa;
Şaşıp kaldım dolan boşa!..
Kaç vadide dağdan, taşa;
Sana aktım duru geldim!..

Açıp dursun imân gülüm;
Gül içinden geçti yolum!..
Tut elimden aciz kulum;
Öz nefsimden beri geldim!..





VUSLÂT YAKARIŞLARI

Yâ Rab, bir aşk verdin bana;
Yanıp durdum Sen’den yana!..
Canı kurban dedim Sana;
Rahîm Sen’sin, rahmet Sen’in!..

Ezel ebet devletin var;
Her zerrede, kudretin var!..
Ne tükenmez servetin var;
Rezzâk Sen’sin, nimet Sen’in!..

Benden yakın oldun bana;
Hangi yüzle dönem Sana?!..
Akıl yetmez bu devrâna;
Kâdir Sen’sin, kudret Sen’in!..

Gelen gider, giden gelmez;
Can Sen’indir bu can ölmez!..
Onca sırrı çözen olmaz;
Hakîm Sen’sin, hikmet Sen’in!..

Şükrü bulduk varlık ile;
Sabrı gördük darlık ile!..
Edep derdik erlik ile;
Rahmân Sen’sin, izzet Sen’in!..

Kalp, adınla Sen’i okur;
Okudukça bir aşk dokur!..
Elimdedir verdiğin nûr;
Samed Sen’sin, himmet Sen’in!..

1 yorum

Rıfat Araz Şiirleri

tesekkürler.

06.06.2008 - talib

Konular