Gençlik Nasıl Değer Kazanır?
Gözü keskin, sesi gür; kulakları hassas, dikkati yüksek… Çabuk anlar ve kesin konuşur. Hafızası kuvvetli; söylediğini ve söylenenleri unutmaz… Çabuk karar verir ve hemen hamle yapar; tuttuğunu koparır, vurdu mu hedef çöker… Taşı sıksa suyunu çıkarır… Yürüdü mü yollar dürülür… Başarılar onun için çantada keklik… Üstelik geç yorulur, çabuk dinlenir. Sevabı, en üst seviyeden kazanabilecek kuvvette, günahı en fazla işleyebilecek imkânda… Kısaca Allah’ın verdiği nimetleri en üst seviyede kullanabilir. Güçlü kuvvetli, dirayetli, muktedir…
Kim mi bu?
Genç…
Kâinat kendisi için yaratılmış olan varlığın genci…
Kim yanına almak istemez, kim yanında görmek istemez böyle bir gücü, böyle bir cevheri…
Dünyadaki bütün fikirler, dinler, inanışlar, akımlar, ideolojiler, felsefeler, kurumlar, kuruluşlar onu kazanmaya çalışır… İlk hedef kitle, hepsi için gençlik… Yaşasın gençlik!.. Cemiyetin en güçlüleri yanımızda!.. Zafere çabuk ulaşılacak… Yarın, peşin olarak bugünden kazanılacak… Üstelik, muhalefetlerinden kurtulmak bile başlı başına bir kazançken…
Bütün fikir ve düşünce akımları, inanç sistemleri; gençlere, gençliğe şirin görünmek için ellerinden geleni yaparlar… Ne varsa sende var, herşey sana emanet! Sensin, emanet edilmeye lâyık olan! Sen olmasan halimiz nice olur? Bu yüce dava senin omuzlarında yükselecek; sana ne mutlu! Sen her övgüye ve her ödüle lâyıksın!.. Böyle diyerek gençlere (tabirimi mazur görün) yaltaklanırlar…
Biri hariç…
İslâm…
Gençlere, şirin görünmek bir yana, hesaptan bahseder… İslâm; verilen bu devletin, her gence hesabının sorulacağını belirtir… Genci; kuvvetini hangi yolda harcaması gerektiği üzerinde; nelerden, nerelerden ve kimlerden uzak durması ve neleri, nereleri ve kimleri sevmesi gerektiği üzerinde düşünmeye davet eder… Düşünmeye ve emredildiği gibi yaşamaya… Sadece İslâm; insanı kendisiyle hesaplaşmaya davet edebilir. İslâm’ın dışındakilerse; kendilerinin hiçbir dahli olmadan meccanen ele geçirilmiş bu harika imkân sayesinde bâtıl dâvalarına fayda devşirme hevesindedirler sadece… Hiçbir şey sarfetmeden birkaç şatafatlı sözle kazanılmış güçlü kuvvetli köleler…
İslâm, düşünmeye davet ediyor; diğerleri faydalanmak istiyor. Hakla batılı ayırdetmede bundan alâ mihenk taşı mı olur?
Diğerlerinin zaten gence verebileceği bir şey yok. Şairin, “kendisi muhtac-ı himmet bir dede / nerde kaldı, gayriye himmet ede” dediği gibi, kendileri gençliğe muhtaç... Eğer İslâm’ın da, bütün söyleyip söyleyeceği “gençliğini iyi yolda kullan yoksa halin haraptır”dan ibaretse eyvah… En “deli kanlı” zamanında yalnız bırakılan insana eyvah!..
Ynt: Gençlik Nasıl Değer Kazanır?
[quote]öss ye hazırlanan birisi için daha erken değilmi bunu söylemek ??[/quote]
yine öss yine össss ..... :D
bizden geçti derken şunu kastediyorum....bizde bu özellikler olsa bile işe yaramadıktan, boş işlere harcadıktan sonra önemi yok demek istedim...
09.03.2009 - beyaz.nur