Kadıköyde evlenip Karaköyde ayrılanlar

[color=black]Kadıköy’de evlenip Karaköy’de ayrılanlar


Günümüzde Kadıköy'de evlenip Karaköy'de boşananlar çok...Çünkü pazarda domates seçerken bile hassasiyet gösteren gençler eş seçiminde aynı hassasiyeti göstermiyor genellikle... 4 yıl flört ettiği kişiyle evlenip 4 ay geçinemeden soluğu mahkemede alarak "şiddetli geçimsizlik" ten boşananların sayıları her gün artıyor. Bunun için evlilik muhabbetine akıl da katılmalıdır. Ana-babanın tavsiyelerine, çevredeki aklı başında kimselerin sözlerine de kulak verilmelidir.

Yuvayı yapan dişi kuştur. Evlilikte hanımefendiler "yuva yıkıcı" değil, "yuva yapıcı" özelliklerini unutmamalılar. Anahtar kelime "fedâkârlık". Anahtar cümleyse şu: "Küçük şeylerle mutlu olmasını öğren ve silgini büyük tut!" Aranan kişi ol ki, aradığını bulasın. Tek başınayken mutlu olabilen kişinin mutluluğu evlendiğinde paylaştıkça artar.

Deneme yanılma yolu ile huzurlu bir evliliğin prensiplerini tespit eden Laura Doyle'un mutlu evlilik reçetesinde "kadının eşine boyun eğmesi" tavsiyesinde bulunuyor. Sitesinde mutlu evlilik reçetesini açıklayan Doyle, kadınlara diyor ki: "Çalışma hayatında patronluk taslayabilirsiniz. Fakat evin kapısından içeri girdiğinizde kadınlığınızı hatırlayın ve erkeksi tavırlardan vazgeçin!"

Doyle'a göre kadın olmak, "konuşmadan önce iki kere düşünmek; erkeği;şoförlüğü, giyimi, yemek tarzı ve zevki konusunda tenkit etmemek; onu olduğu gibi kabul etmek. Otoyolda yanlış yola saptığı veya palyaço gibi giyindiği zaman bile karışmamak..."

Doyle, "Yolda kaybedeceğiniz 20 dakika, mutlu bir 20 yıllık evliliğin yanında hiçtir" diyor. Mutsuz çiftlere telefonda danışmanlık hizmeti veren, ülkenin dört bir yanında seminerler düzenleyen Doyle'un bu tavsiyelerini normal olarak feministler müthiş öfkeyle karşılıyor, Doyle'u evlilik konusunda geri kafalılıkla suçluyorlar.

Vitrin evlilikleri
"Sevda masalı" “Biz evleniyoruz” türünden programlar sadece reyting amaçlı... Bir kere bu konuda kimse kimseyi aldatmasın. Bu programların en faydalı tarafı, aklı başında evlilere eşlerinin kıymetini bilmeyi veya farketmeyi öğretmesi... Seyredenler genellikle şu itirafta bulunuyorlar: "Çok şükür son derece mantıklı ve doğal yollarla yapmışız eş seçimimizi! Böyle maskaralıklara düşmemişiz!" Bu tür evliliklere "vitrin evliliği" demek lâzım. Vitrinde sergilenen şeyler ne kadar kalıcıysa, böyle evlilikler de o kadar kalıcı olur.

Şöyle bir problem de var: Günümüz gençlerinin önemli bir kısmının depresif, intihar düşünen, halinden şikâyetçi, problemli, mutsuz, huzursuz, bunalımlı, psikolojik bakımdan dengesiz olmalarının sorumlusu biraz da bu tür programlar... Çünkü özendirici oluyor; ekranda seyrettiğini gerçek hayatta denemeye kalkan bir genç, hiç beklemediği tepkilerle karşılaşınca depresyona giriyor, saldırgan tutumlar sergiliyor. Dikkat ederseniz söz konusu programlarda genellikle tartışmalar, atışmalar, kapışmalar, kıskançlıklar, agresif özellikler konu ediliyor ve reyting yapıyor.

İnsan, kalbine karşılık bir kalbin bulunmasını fıtraten ister. Evlilik insanı hamlıktan çıkarıp pişiren, mayalayıp şekillendiren, derli toplu hale getiren bir kurumdur. Evlendiği halde dağıtan, kendini iyice salıverenlerin mutlaka başka problemleri vardır. Bekârlık sultanlıksa, evlilik imparatorluktur. Evlilik bir holdingin veya imparatorluğun ilk adımıdır. ABD'de 1955'te boşanma oranı %15'ti, 2003'te %55... ABD yönetimi üniversiteleri, aile kurumunu ve evliliği yaygınlaştırmak için devamlı yönlendiriyor. Çünkü evlilik dışı faaliyetler tarihte birçok süper gücü bitirmiş, tarih sahnesinden silmiştir. (Aydın Abalı, Genç Beyin)

Kariyer sahibi kadınların işi zor
İngiltere’de, Bristol, Edinburg, Aberdeen ve Glasgow üniversitelerinden bilim adamlarının 30 yıl boyunca yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, zeki kadınlar yalnız kariyer için değil, evlilik için de mücadele etmek zorunda... Çünkü erkekler, eş olarak kendilerinden daha az zeki, kariyer sahibi olmayan kadınları tercih ediyor. Araştırmaya göre, kariyer kadınlar evliliklerini sürdürmek için de özel çaba harcıyor.
900 kadın ve erkeğin 10 yaşında IQ'larını ölçen ve 40'lı yaşlarına kadar yaşamlarının nasıl geliştiğini izleyen bilim adamları, zeki birer öğrenci olan kız çocuklarının evlilik hayatlarında başarılı olamadıklarını ortaya koydu. (Milliyet, 4.1.2005)

“Kariyerim olmadan asla!”

Daily Mail gazetesinin haberine göre; günümüz kadını artık cinsellikten uzaklaşıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; modern kadının artık buna ayıracak zamanı yok. Günümüz kadını, 50'li yılların kadınlarına oranla, daha çok kariyerini ve iş yaşamını düşündüğü için, evdeki eşine daha az zaman ayırıyor. Uzmanlar; 50'li yıllarda 30 yaşlarında evli bir kadının, kocası ile haftada ortalama iki kez beraber olduğunu söylüyor. Günümüzde ise haftada bir, hatta on günde bire düştü. Çünkü o dönemde kadının önceliği; eşini mutlu etmek, yemek pişirmek, evi temizlemek ve çocuklarla ilgilenmekti.

Bir kadın magazin dergisi olan Prima'nın araştırmasına göreyse; günümüzde, çalışan modern kadın yorucu geçen iş günü sonrası akşam cinselliğe vakit ayıracak hali kalmıyor. Modern, kendi ayakları üzerinde duran kadınlar kendilerinde 'eş görevlerini' yerine getirmek zorunluluğu hissetmiyor. Prima dergisinin editörlerinden Maire Fahey, "40 ve 50'li yıllarda kadınlar kendilerini adeta eşlerinin ve ailelerinin mutluluklarına adamışlardı. Günümüzde ise, kadınların tek derdi; kariyerleri. İş hayatları, kariyer hırsları, özel ilişkilerinin önüne geçiyor" diyor. Bu da boşanmaların artmasına, ailenin çökmesine sebip oluyor.

Boşanma sayısı tavan yaptı

Pek çok araştırma gösteriyor ki; 50'li yıllarda mutlu aile tabloları vardı. 60'lı yıllarda cinsel devrim yaşandı ve kürtajın yasallaştı. 70'li yıllarda feminizm fikri giderek taraftar sayısını artırdı ve kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip olabilmek ve ekonomik özgürlük için mücadele ettiler. O yıllarda kadınlarda evlilik yaşı ortalama 20 idi. 80'li yıllarda kariyere odaklı kadınların sayısı giderek arttı ve 90'lı yıllarda boşanma sayısı tavana vurdu. Son on yılda kadınların evlenme yaşı ortalama 27'ye çıktı. Cambridge Üniversitesi Sosyal Psikoloji uzmanlarından Dr. Terri Apter, "50'li ve 60'lı yıllarda yaşayan kadınlar hayatlarını dolduracak çok fazla şey bulamıyorlardı, fakat günümüz kadınlarının yapacak çok işi var. Boş vakitlerin giderek azalması, iş hayatı kadınların cinsel hayatlarını ve aile düzenini olumsuz yönde etkiliyor" diyor. (SABAH, 30.08.2004)

Mehmet Oruç/Huzurun Kaynağı Aile[/color]

4 yorum

Ynt: Kadıköyde evlenip Karaköyde ayrılanlar

evlenen çiftler islami terbiye ile yetişmediyse ne yaparsa yapsın evliliği
uzun soluklu olması çok zor ..tek taraflı bir yere kadar gider biryerde tıkanır..onun için hem erkek hem bayan görevlerini bilecek
çünkü evlilik müessesi sadece aşk meşkle devamı sağlanmaz bu çatı altında
sevgi ,saygı,sadakat, güven, karşılklı anlayış,sabır, birbirinin eksini tamamlama gibi unsurlarında bir arada olması lazım bu güzel kavramlar olduğu zaman
işte o yuvanın geçimi devam eder..

herkez yerini bilmeli..

07.11.2008 - zhümeyra

Ynt: Kadıköyde evlenip Karaköyde ayrılanlar

Evlılık hem toplumsal olarak, hem de dınımızce, olması gereken yaşama bıcımlerındendır. İslamıyet evliliğe önem vermiş, kadın ve erkegın bırbırı uzerındekı hakları acıklamıs, ne mutlu kurallara uyup hayatını bu yolda bırlestıren çiftlere..

Günümüzde evcilik oyunu gıbı yasanan evlılıkler uzun surelı olmuyor.. erkeklerın tercıh alanları cok olabılır, gerekten musluman bır erkek, dının gereklerını yerıne getırmeye calısan ınsanlar ıcın , o anlık cazıp gorunen ZEHİRLİ OKLAR es gecer.

Yuvayı dısı kuş yapar sozu bır noktada yerını bulur, ıllakı herseyde kadının elınde degıl. Ingılterede yapılan bır arastırmada "ılıskı erkek ıstedıgı surece devamlılıgı saglanıyormuş" tabıkı bızım ulkemızde bu ıstatıstı kı sorulara ne cevaplar verılır bılemeyız. Genel olarak "evlılık cok kutsal bır muesese" Yüce Allah (c.c) ıyı ve faydalı olan herseyı kullarına belırtmıs, bIzlerde bu farkındalıgın kıymetını bılelım.

Allah yardımcımız olsun.

02.11.2008 - feyza44

Kadıköyde evlenip Karaköyde ayrılanlar

Teşekkürler.Selamlar sevgiler

09.07.2008 - rey2466

Kadıköyde evlenip Karaköyde ayrılanlar

yazacak çok şey var ama şimdi yazamayacağım..
ama şunu söylemek istiyorum, erkeklerin zeki kadınları istemediği gibi bir saçmalığa inanmıyorum, kariyer yapan kadınların tercih edilmeyiş sebebi zeki oluşları değil, ben herşeyi yapabiliyorum sana ihtiyacım yok tavrında olmalarıdır, durum böyle olunca bir evlilik nasıl yürüsün ki!
evlilik mutluluğu paylaşmak temel taşı hayatı paylaşmak iken kendini beğenmiş biri ile nasıl geçirilir ki!
kadınlar aklını başına toplamalı, zeka herkese lazım ama mutluluğu sağlamak için kullanılmıyorsa ben ona zeka demem!

08.07.2008 - yelizz

Konular