Rahim ağzı kanseri

Rahim ağzı kanseri


Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Op. Dr. Şebnem ERGÜLER YILMAZ, smear testinin önemini ve vazgeçilmez bir erken tanı olasılığı sağladığını şöyle kaydetti:

Rahim ağzı kanseri (serviks kanseri), günümüzde de hala kadın
ölümlerinden sorumlu kanser çeşitleri arasında, ilk sıralarda yer
almaktadır. Çok genç yaşlardan, ileri yaşlara dek görülebilen bu kanser
türü, smear tarama testi uygulamalarının yaygınlaşması sayesinde, erken
tanı ve tedavi şansına kavuşmuştur.



Rahim ağzı, yapısı gereği, iki ayrı hücre tipinin birbirine komşu olduğu bir geçiş bölgesi içerir. Bu geçiş bölgesi, kanser oluşumu için potansiyel risk taşır. İyi olan şudur ki, sağlıklı bir hücrenin, kanser hücresine dönüşümü bir süreçtir. Eğer belirli aralıklarla bu bölgenin kontrolü yapılabilirse, henüz kanserleşmeden bazı değişimleri tanıyıp, tedavi etme şansımız olabilir. Smear testi, buradan dökülen hücrelerin, jinekolog tarafından yapılan olağan jinekolojik muayene esnasında, özel çubuklar ile alınıp, patoloji uzmanlarınca mikroskop altında incelenmesidir.

Smear alma işlemi ağrılı bir girişim değildir. Bakire olmayan tüm hanımların, yılda 1 kez, jinekolojik muayene olmaları ve smear testlerini yinelemeleri gereklidir. Hem muayene hem de smear testi için en doğru zaman, adet kanamasının tamamen bittiği ilk birkaç gündür. Kanamasız olunan diğer günlerde de smear almak mümkün olmakla birlikte, işlem öncesinde 48 st. cinsel ilişkide bulunmamış, vajinal yolla uygulanan herhangi bir ilaç kullanmamış olmak testin güvenilirliğini arttıracaktır. Smear testi, vajinal enfeksiyonlar (HPV enfeksiyonları ve mantar gibi akıntı sebepleri) hakkında da ipucu vermekle birlikte, esas amacı doğal hücrelerdeki patolojik değişimleri saptamak olduğundan, yoğun akıntı hallerinde de, işlemi akıntı tedavisinden sonraya bırakmak daha doğru bir yaklaşım olur. Hamilelik öncesinde yakın zamanda smear kontrolü yapılmamış olan hanımların, ilk hamilelik kontrolünde smearlerinin alınması sakıncalı değildir.

Smear testi bir tarama testidir. Bütün tarama testlerinde olduğu gibi 100 % tanı koydurucu değildir. Smear testi normal olan kişilerde bile, kanser vakalarına rastlanabilir. Bu, smear alma tekniğinin ve patolojik değerlendirmenin yetersizliği ile ilgili olabileceği gibi, testin kendisinden kaynaklanan sebeplerle de olabilir, zira smear alınırken kanserleşme potansiyeli taşıyan bölgenin tamamı çıkartılmamakta, oradan sürüntü yoluyla alınabilen hücreler incelenmektedir.

Zaman zaman smear testinin yanlış alarm verdiği durumlar da olabilir. Bazen mikroskopik olarak ‘kanserli değil ama şüpheli hücreler’ tanımlanır. Böyle durumlarda kolposkopik inceleme (rahim ağzının kameralı bir sistem ile incelenmesi) ve şüpheli görülen alanlardan biyopsi alınması gerekecektir. Bu ileri incelemede sonuç problemsiz çıkabilecektir.

Tanı koydurucu hassasiyeti 100 % olmamasına ve bazen yanlış alarm verebilmesine rağmen smear testi, düşük maliyeti ve kolay uygulanılabilirliği ile bize vazgeçilmez bir erken tanı olasılığı sunmaktadır.

Op. Dr. Şebnem ERGÜLER YILMAZ
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Sagliktabugun.com

Konular