Nişan Ve Evlilik Dönemi İlişkileri

[size=18px][color=darkred]Nişan Ve Evlilik Dönemi İlişkileri
_______________________________________


Nişan: Nikah olmadığında hukuki bir bağlayıcılığı olmayan, gelenekten ötürü Anadolu'da bulunup, İslam'da olmayan bir süreçtir. Ama nişan mâruf bir örftür. Nişanın bozulması söz konusu olursa; söz alıp-verme esnasında alınan malın geri verilmesi gerekir. Hak-hukuk meselesidir.
Dünürcülük-Görücülük (Hıtbe): Örnekle başlanacak olursa; Peygamberimiz (s.a.v.) Muğire bin Şube'ye geline bakmasını tavsiye etmiştir. Kadın ve erkeğin evlenmek maksadıyla birbirine bakması, birbirini görmesi taVsiye edilmiştir. (Ebu Davud, Mkah, 18; Tirmizi. Nikah, 5) Bu vekaleten de, asaleten de olabilir. Evlenecek olanların birbirine bakmada ölçüsü Hanefilere göre; el, yüz ve ayaktır. Bazı mezheplerde daha da dardır. Nasıl ki, bir evin kapısı, o ev hakkında bir fikir veriyorsa, el ve yüz de insan hakkında bir fikir verir. El ve yüz insanı aksettirir. Bakmanın bundan öteye götürülmesi uygun değildir.
Görücülük; sırf evlenme amacına matuf ve ihtiyaç için ise, iş gezme-tozma aşamasına getirilmeden biraz daha ilerletilebilir. Peygamberimiz (s.a.v.) dünürün istemeye gittiği kimseyi, kendisine istemesini Asr-ı Saadef te geçen bir olaydan ötürü yasaklamıştır. (Buhari, Büyu'58; Müslim, Nikah, 49; Ebu Davud, Nikah, 17)
Nikahlt Nişan: Hz.Aişe ile Peygamberimiz (s.a.v.) en az üç yıl nikahlı olarak evliliğin gerektirdiği hiçbir şeyi yapmadan yaşamışlardır. Bu sünnet olarak kabul edilemez. Hayatın cilvesidir, ama caizdir. Nişanın bozulma ihtimali yoksa uygulanabilir. Yoksa taraflar bilhassa kız tarafı çok yara alır. Bu arada nikah ilan edilmemişse, karı-koca ilişkisine girilmemelidir. Çünkü nikahta duyurma ve şahitler esastır.
Düğün: Velimeyi imkan kıldığı için müekked sünnettir. (İbni Mace, Nikah, 24; Buhari, Nikah, 67-68) Nikah dışında şartı yoktur. Düğünlerde verilen yemeğe "Düğün Yemeği" demek yerine "Velime" denilirse, İslâmi bir şiâr diriltilmiş olur.
Düğünlerde bazen haram-helal sınırlan karışır. Haram konusunda titiz olmak gerektiği gibi, helal konusunda da engelleyici olmamak gerekir. Evliliğin başlangıcında haram olması evliliği etkiler. Ama cahiliyyede böyle yapılmışsa da İslam, öncesini temizler.
Şu an marşlı, ilahili düğünler var. Düğünün kimlik olmasından ötürü, şer'an olmasa da kültürel, toplumsal, siyasi olarak alternatifin kullanılması daha iyidir.

a- Ve Bütünün İki Parçasının Bir araya Gelmesi: NİKAH
* Nikah, erkeği kadına sahip kılan bir akid olarak tarif edilmiş olsa bile, Kur'an'ın anlatmak istediği nikahın mahiyetini ortaya koyma hususunda noksan bir tariftir.
* Nisa Suresinin 21. ayeti mealen şöyledir:
"Vaktiyle siz birbirinizle haşır-neşir olduğunuz ve onlar sizden sağlam bir teminat almış olduğu halde onu nasıl geri verirsiniz?"
Ayette geçen misak-i ğaliz, Ağır anlaşma demektir.
* İki yarımın bütünleşmesi, hayvanlarınkine benzemez. İnsanın, erkek ve kadın olarak birleşmesi, nikah ile geçerlidir. Çünkü insanda irade vardır.
Nikahsızlık, bir alçalışın hayvanlaşmasıdır. Çünkü hayvanda nikah olmaz.
Nikah sadece basit bir akit değildir. Aynı zamanda mukaddes bir ahiddir.
Öyle ise nikahın iki temel ayağı vardır.
1- Akid Olarak Nikah: Müşterek hak ve vazifelerin esasını teşkil eder. Karı-koca arasındaki hak ve vazifelerin ana noktalan, nikahın akid ayağı ile esasa bağlanır.
2- Ahid Olarak Nikah: Kadının bütün hukukunu onunla evlenecek erkeğin teminat altına alacağına dair verdiği sözdür.
* Ayette, misak erkeklere, misakı almak ise kadınlara isnat edilmiştir. Buna göre nikah, hayatın her halinde, hem rahmetlerinde, hem zahmetlerinde ebedi arkadaşlık akdi ve ebedi bir ortaklık anlaşması ahdidir.
* Nikahın, değer ve kıymeti sadece kıyılmasında değil, iki tarafın sevgi ve saygısının devamındadır.
* Bir bütünün iki parçası durumunda olan karı-kocanın arasındaki sevgi ve muhabbet nefrete dönüştüğü an, evlilik hayatı iki taraftan birine veya her ikisine azab vermeye başlar. Hürriyetin teminatı olan nikah, bu sefer esaretin vesikası olur. 'a en sevimli olan amel, esir olan kimseye hürriyet bahşetmektir. Bu durumda 'ı gazaba getiren talak (Feyzul-Kadir, 1/79,3/242-243), zarurete binaen meşruiyet kazanır.

b- KISACA EVLİLİĞİN MAKSADI
1- Kulluğun ifası: Hiçbir tren tek rayla gitmez. Evlilik çift rayda giden tren gibidir. Rayından birisi kadın, diğeri de erkektir.
2- Neslin devamıdır: Fıtri vecibedir. Farz-ı Kifaye'dir
3- Hayatın paylaşılmasıdır. Hayatı taşımada kadının rolü çok büyüktür.
4- Fıtri ihtiyaç olan cinselliğin tatminidir. Meşru yolla
5- Huzurun teminidir: "Allah evlerinizi sizin için bir huzur ve sükun yeri yaptı."

c- EVLİLİK MÜESSESESİNİN SEBEPLERİ
1- Hakiki ve samimi sevgi üzerine kurulmuş olan bir evlilik,
2- Maddi ve cinsi sevgiye dayalı olan bir evlilik,
3- Uhrevi kaygılarla sürdürülmeye çalışılan bir evlilik,
4- Dünyevi sebeplerden dolayı sürdürülen bir evlilik,

d-UNUTMAYALIM;
1- Saygı, sevgiyi besler. Birbirlerini sevmeyen karı-koca birbirlerine saygılı davranmalıdır.
2- Ahiret gününe iman, aile geçimsizliklerini tedavi eden bir ilaçtır.
3- Bir miktar suyu, diğer bir miktar su ile karıştırınca onları ayırmak nasıl mümkün olmuyorsa, ruhlan bibirine uymuş eşleri birbirinden ayırmak da o kadar zordur.
4- Yalan, iyi bir evliliğin kötü düşmanıdır.

e- YUVAYI DİŞİ KUŞ YAPAR
Kur'an'da kadın tarladır (Bakara, 223). Bakımlı, verimli bir tarla,
Kadın, hep yenileyen ve yenilenen bir varlıktır.
Ona bu özelliği sesi, teni, zineti ve cinsiyeti vermiştir.
Kadın, kocasını mutlu etmek için işte bu dört özelliğini "Kadınlık Sanatı" olarak uygular.
Ve yine kadın, kocasını fiziksel, ruhsal, düşünsel ve cinsel dünyası ile kuşatmalıdır.
Aynı çatı altında yaşayıp, aynı yastıkta bir ömür geçirmenin yolu budur.
Kan ile kocayı mutlu eden 3-5 dakikalık zevk anı değildir. Dertleşmek, paylaşmak, hoş sohbet, saygılı olmak, anlayışlı olmak, ilgilenmek, fedakarlık yapmak, sevmek gibi unsurlar, karıkocanın mutlu ve saadetli yaşamını hazırlar.

f- HER ŞEYİ KADINDAN BEKLEMEK
HAKSIZLIK OLMAZ MI?
"Bana dünyada üç şey sevdirildi;
1- Güzel koku,
2-Kadın,
3- Gözümün nuru namaz" (Nesai, İşretün-Nisa 1; Ahmed, Müsned, 3/128,199,285.)
Hadiste kadın; güzel koku ile namazın arasında zikredilmiştir. Çünkü kadın; koklanarak onunla ferahlık duyulacak, namaz gibi kutsal bir varlık olarak anlaşılacaktır.
Bu sebeple;
Erkek; isteyen, aşık olan, seven özelliklere sahipken,
Kadın; istenen, sevilen ve aşık olunan varlıktır. Kendisine aşık olunan.
Kadın; çiçektir, saksıdaki gül gibidir. Erkek ise, bülbül ve an.
Kadın; ışıktır, erkek ise bu ışığın etrafında dönen bir kelebektir.
Kadın; nazlıdır, cilvelidir, böyle bir iç güdüye sahipken, Erkek; ihtiyaç karşılayan, talep eden psikolojik bir yapıya sahiptir.
Ve , kadınları sevilmeye elverişli olarak yaratmıştır. Bu gerçeklerden hareket eden kadın;
1- Konuştukça kocasını duygulandınp, ona hayat vermeleri için, seslerini ince ve cazibeli yaratmıştır. SES.
2- Dokundukça haz duyulması için tenlerini duygusal, tüysüz ve yumuşak özellikleri ile donatarak yaratmıştır. TEN.
3- Eşlerine güç ve heyecan verebilmeleri için cinsel duygularını daha güçlü, duyarlı yaratmıştır. CİNSELLİK.
4- Kendilerini devamlı genç, daha güzel ve daha ilginç göstermeleri için, erkeklere haram kılınan ipek ve altın, kadına helal kılınmıştır. ZİYNET.
5- Çeşitli ziynetlerle süslenerek kocalarına karşı daha sevilmelerini ibadet saymıştır. İBADET.
ÇOK ÖNEMLİ:
Kadınlar, kadınlık sanatını bu özellikleriyle kocaları için kullandıkları sürece mutlu-huzurlu ve güvenli olarak yaşarlar.
"Onların yanında bakışları sırf eşlerine çevrili ceylan gözlü huriler vardır." (Saffat:4S)
Gözler, canlar ve kalpler eşlere çevrilmelidir. Bu da kalbe karşılık, başka bir kalbin bulunması ile mümkündür.

g- AİLEYİ ÇEKAP YAPMAK
1- Fakirlik sebebi ile sıkıntılı aileler,
2- İlgisizlikten dolayı problemli aileler,
3- Zenginlik sebebi ile hasta aileler,
4- Çocuklar sebebi ile hasta aileler,
5- Ruhi sorunlarla hasta aileler.

Hastalığı Teşhis ve Tedavi
1- Seyahat programı yapılarak tedavi edilir,
2- Telkin, terapi, ikna ederek tedavi edilir.
3- Sağlık taraması yapılarak tedavi edilir.
4- Umre-hac gibi seyahatlerle tedavi edilir.

h- ERKEĞİN HANIMINA - HANIMIN ERKEĞİNE AŞIK OLMASINDA BAZI GÖREVLER
1. İnsan kendisi ile barışık olursa, kişisel ilişkileri düzelebilir.
2. Aşk, tarafeynin zaman, enerji ve para tasarrufu ile belgelenir.
3. Gülümsemeler bulaşıcıdır. Eşinize bu hasleti bulaştırabilirsiniz.
4. Aşka katiyen bir fiat etiketi konulmaz.
5. Sohbet etme sanatı, karşılıklı olarak geliştirilmelidir.
6. Her akşam belli bir zamanı karı-koca birbirine ayırmalıdır.
7. Hergün eşiniz ile alakalı olumlu bir şeyini ona söyleyiniz.
8. Hanımınıza 'Teşekkür ederim" demeyi hiç bir zaman unutmayınız.
9. Eşinizi, nelerin sinirlendirdiğini öğreniniz.
10. Hiçbir sebep yokken, eşinize kart ya da küçük sevgi notlan yazın.
11. Müsait ve münasip ortamlarda el-ele tutuşmayı ihmal etmeyiniz.
12. Birlikte yürüyün ve kırlarda uzun geziler yapın.
13. Bazen eşinize süpriz kahvaltılar hazırlayın.
14. Aşk, cennetteki meyveler gibi kendiliğinden yetişmez. Sizler üretin.
15. Hiçbir sebep yokken, eşinize çiçek verin.
16. Birbirini seven karı-kocanm kavgaları, aşkın yenilenmesinin belirtisidir.
17. Eşinize, canınızı sıkan şeyin ne olduğunu mutlaka söyleyin, bekletmeyin.
18. Kimin haklı olduğunu değil, neyin doğru olduğunu birlikte karar verin.
19. Bir tartışmayı sona erdirmekle kalmayın, sevgi, gülücük ve yaklaşımı sağlayın.
20. Eşlerin birbirlerini okşaması, bin sözcüğe bedeldir.
21. Karı-koca birlikte bir kitap okuyun, birlikte bitirin.
22. Düzenli bir biçimde sabah ve akşam yürüyüşe çıkın.
23. Sık sık dişlerinizi fırçalayın. Ağız kokusu sevgiye bir manada engeldir.
24. Daima sağlıklı, dinç ve cazibeli olmayı ihmal etmeyin.
25. Evden çıkarken ve eve girerken, birbirinizle karşılıklı öpüşün.
26. Birbirinize diyemediklerinizi, mektup veya teyp kaseti ile iletin.
27. Birbirinizin ihtiyaçlannın farkında olmaya çalışın.
28. Verdiklerinizi unutun ve aldıklarınızı hatırda tutun. Aşka gıdadır bu.
29. Aşk, eşlerin birbirine bakması değil, birlikte aynı yöne bakmaktır.
30. Her zaman ve her yerde, eşler birbirlerine saygılı olmalıdır. Bu denilenleri yapıp da birbirine aşık olmayan karı-kocayı düşünmek akıl ve manbk dışıdır. İşlenen sebepler, kişiyi neticeye taşır.[/color][/size]

Konular