merhabalar sevgili muhammed amca
(amca sözünü saygısızlık olarak anlamamanız ümidi ile..)
Bir roportajınızı okumuştum.orada insanın çevresinin başarısını etkilediğine dair bir cümle kurmuşsunuz.efendim peki istediği gibi bir çevresi olmayan ne yapmalı ?
ben çevre derken insanın akrabalarını da katıyorum.insanın etkilenmesinde onlar da büyük rol oynuyor.komşular da dahil tabi buna .arkadaşlarımı kendim seçebilirim ama akrabalarımı seçme şansım yok ne yazık ki . sürekli dünyevi işlerle uğraşıyorlar.gereksiz politika tartışmaları, bunun üstüne bir de gıybet yapmaları yok mu ? böyle istemediğim bir ortam olduğunda odayı terkediyorum çünkü orda kalsam ister istemez bir tepki vereceğim ve de kıracağım onları . gerçi onlar odayı terketmeme de kızıyorlar ama ne yapabilirim.
kısacası ben çevremden memnun değilim...
bir an önce kendi yaşamımı kurmak istiyorum. istediğim insanları bana birşey katacak benim eksiklerimi giderecek insanları hayatıma sokmak istiyorum hocam.
insanlara bazı şeyleri anlatmaktan sıkıldım hocam anlamıyorlar birtürlü çünkü.ve en sonunda da suçlu olan ben oluyorum.özellikle annem babam onların bazı harekettleri bana çok yanlış geliyor.bunu belirttiğim de kızıp kıırılıyorlar.( özellikle babam )
ne yapacağımı şaşırdım hocam susamıyorum da yaptıkları karşısında ...
(sorunlu kızınız =)) )
sağlıcakla...
mbozdag :
Benim çocukluğumda yaşadığım köydeki çevrem çok kötüydü... Bir gün dikenli bir hendeğe sığındım, saatlerce ağlayarak o köyden kurtulmaya dua ettim.
Çevresi iyi olmayan da çevreye fazla takilmamalı, gerekiyorsa kendi dünyasına çekilip, içinde ilimden, kitaplardan, öğrenme aşkından oluşan bir çevre oluşturmalı.
kendinize bir şey anlatmadan insanlara bir şeyler anlatmaya çalışmıyorsunuzdur umarım. Sizi anlamaları şart değil, siz kendinizi anlayın siz kendinize anlatın. Siz insanların istediğiniz gibi olmalarını istiyorsunuz, hayir siz Allahın olmanızı istedği gibi olun ve insanları da kendi iradelerine birakın. Sizi dinlemeyen, sizden öğrenmeye çalışmayana bir şey anlatamazsınız zaten.
Büyüklerinizin hareketleri size yanlış gelebilir, ama eleştirmeye hakkınız ve haddiniz olamaz. Onlar çoban bile olsalar, siz padişah bile olsanız onların sülbünden geldiniz ki aranızdaki mesafe o kadar büyüktür.
Dediklerini yapmak zorunda değilsiniz, yanlış bulursanız hiç uymazsınız bile.... Ama kesinlikle öf bile diyemezsiniz. Susarsınız, karşılık vermezsiniz ve kendi gelişiminize odaklanırsınız olur biter.
Cümlelerimi bilincli olarak çok sert seçtim ve niyetim kötü değil. Başkalarını ve hele büyüklerimizi deağiştirmeye çalışmak haddimiz değil. Sadece iyi örnek olarak ve duymak isteyenlere anlatarak çevremize ışık oluruz. Yeter ki biz saygıyı ve sevgiyi iyi yansıtalık, etkilenne vicdanlar çıkacaktır.
Yaptiklari karşısında susamıyorum diyorsunuz... Umarım size işkence etmiyorlardır. Umarım normal ev işleriniz dışında sizden zorla onurunuza aykırı bir şey istemiyorlardır. Umarım size zorla ahlaksızlık yaptırmaya çalışmıyorlardır. Öyleyse polise gidebilir veya kamu kurumlarına başvurabilirsiniz.
Ama anne babalar çocuklarını severler. Bazen yanlış eleştirir, hatalı yönlendirirler. Anlayış gösterelim...
Odayı terk ediyorsunuz ve kızıyorlarmış.. Evet en iyisini yapıyorsunuz. Hiç bir kelime etmeden odayı terk edin, oradan uzaklaşın ve ne derlerse desinler zerre kadar üzülmeyin. Çünkü sizin bu tavrınız size binler şeref kazandırdığı gibi gün gelecek onların da inşallah onurlarını kurtaracaktır. Ama kapıyı çatarak, aşağılayarak değil de sessizce terk edin.
[url]www.yetenek.com/[/url]