ANACIĞIMI GÖRMEK İSTİYORUM

[color=darkblue]ANACIĞIMI GÖRMEK İSTİYORUM

Beden Eğitimi öğretmeni genç hakem, bir üst klasmana çıkma hayaliyle sezon boyu hazırlandığı sınav için uçağa binecekken, aldığı bir telefonla geri döndü:
- Hocam yetişin, evinize hırsız girmiş!
Genç hakem, işyerinde tedirgin etmemek için karısını aramadı; korkarak geldiği evinde, bu ihbarın yalan olduğunu öğrenince hem çok sevindi, hem çok üzüldü.
Evi kurtulmuştu ama en üst klasmana çıkma umudu bitmişti. Çünkü sınav o sabah Ankara’da yapılacaktı.
Çaresizce çırpınıp telefonda konuştuğu eski bir hakem hocası, “Ah evlâdım, sana da mı yaptılar bu kötülüğü? Bizim camia maalesef böyledir; biz hakemler, futbol dünyasında oturacak sandalyesi çok az olan insanlarız. Ayakta bekleyenler, senin oturacağın sandalyeyi kapmak için yapmadığını bırakmazlar. Benim de bir çok klasman sınavım öncesi palavradan evim yandı, arabam çalındı, annem öldü. Geçmiş olsun” dedi hüzünle...
***
Eve yakın işyerinden çağırdığı eşiyle öğle yemeği için sofraya oturan genç hakem, neredeyse yemeklere hiç dokunmadı. Didikleyip durduğu tabaktan kafasını kaldırıp, çatalı kenara koyarak eşine döndü:
- Anacığımı görmek istiyorum.
Genç hakemin üzüntüyle ve yalvarırcasına söylediği bu söz karısını kızdırdı:
- Yani sırası mı şimdi? Madem Ankara’ya gitmedin, çocuğun okuluna git. Saat üç buçukta veli toplantısı var.
- Okula sen gidecektin ya?
- Sen yoksun diye ben gidecektim. Şimdi madem buradasın sen git.
- Annemi görmek istiyorum, ne var bunda?
- Şimdi nereden esti aklına?
- Yahu, şuracıkta kadıncağız. Şöyle bi uğrar, yarım saate dönerim.
Karısı da yemeği bırakıp, hışımla sofrayı toplamaya başladı:
- Ben dul kadın mıyım? Her seferinde yalnız gidiyorum okula. Sen öğretmensin; öğretmen öğretmenin dilinden daha iyi anlar. Hem ben niye anneme gitmiyorum ikide bir?
Üzüntüden omuzları düştü genç hakemin; yalvarır gibi konuştu:
- Hayatım... Benim annem şurada ya... Seninki gibi Eyüp’te değil. Sen gitmek istediğinde gidiyoruz. Ben hiç itiraz ettim mi sana? Niye böyle yapıyorsun?
Kadın tencerenin kapağını sertçe kapattı:
- Okula gidiyorsun, uzatma!
Kocası, annesini görme ümidini kaybedince sinirlendi:
- Yahu nasıl insansın sen! Tamam gitmiyorum! Annemin adını duyunca hafakanlar basıyor sana! Zavallı kadıncağız öldü, halâ dilinden kurtulamadı; mezarında bir Fatiha okuyup gelecektim şurada...


Sadık Söztutan
SAHİPSİZ ÖYKÜLER
[url]www.turkiyegazetesi.com.tr/[/url][/color]

Konular