[size=18px][color=blue]İyi günler ve hayırlı bayramlar diliyorum sayın BOZDAĞ.Benim 18 yaşında bir erkek kardeşim var.Onun davranışları,konuşmaları,kişiliği sevilmeyen nitelikler taşıyor.Kimi zaman hem ailemizi hem de beni üzüyor.Örneğin Müslüm Gürses'i dinliyor.Ferdi Tayfur'u dinliyor.Düşünmeden hareket ediyor.Kardeşim daha ilkokuldayken de bu şahısları dinliyordu.Yani o günlere bakarak bugünleri görmek zor olmuyordu.Ben ise tam tersi kişiliğe sahip olduğumu düşünüyorum.(yaşım 20) İşin ilginç yanı ben de bahsettiğim küçüklük yıllarında şimdiki gibi efendiydim.Benim merak ettiğim nokta şu: İnsanın hangi karakterde olacağı,iyi yada kötü özellikler taşıyacağı doğuştan gelen özellikler mi? İkimizde aynı ailedeyiz,aynı okula gittik,aşağı yukarı aynı yaştayız.Bu farkı oluşturan ana etken nedir aceba? Bir de eğer böyleyse, böle kişiliklerden doğru yolu bulmasını nasıl bekleyeceğiz? İlgileneceğiniz için şimdiden teşekkür ederim.Çalışmalarınız da kolaylıklar..
SELMAN
mbozdag:
Merhaba,
Kardeşinizin Müslüm Gürses dinlemesi kişiliğinden değildir. Müslüm Gürses dinlemenin kişilikle ilgisi yoktur. Düşünmeden hareket ettiği yönündeki fikriniz ise sizin fikrinizdir. kardeşinizin beynine girip ne yaptığından emin olamazsınız değil mi? Sandığınızın aksine düşünüyor ve o sizden farklı sonuçlara ulaşıyor o kadar.
Doğuştan gelen kişilik özellikleri, en temel davranış kalıplarımızdır. Örneğin bazıları çok sosyal, bazıları daha durgun, bazıları matematiğe, bazıları sanata eğilimli gibi doğuştan gelen özellikler var. Doğuştan gelenlerin bir kısmı genetikten kaynaklanır; bir kısmı da babanın ve annenin alışkanlıklarındandır. Bir kısmı da hamilelik sırasında annenin yaşadığı deneyimlerden kaynaklanır.
En temel insanı vasiflarıımız açısından, ölünceye kadar hemen hemen aynı temel üzerinde kalırız. Örneğin birisi kendini kadın, diğeri erkek hisseder, gece uyumak eğilimindeyiz, yüzümüzün mimikleri var... Bunlar doğuştan gelen temel üzerinde gelişir.
Ancak sizin aktardığınız şeyler tamamen öğrenilmiş ve kazanılmış seylerdir.
Küçüklük yıllarında şimdiki gibi efendi olduğunuzu söylüyorsunuz. Bunu sanırım size söylediler. Sonuçta siz bilemezsiniz. Diğer yandan eğer bunu büyükler söylemişse, pek soru sormayan, pek bir şeye karışmayan, uysal, sessiz anlamında da söylemiş olabilirler. Zira büyüklere göre efendi çocuk hiç sez çıkarmayan rahat idare edilen çocuktur ki onlar büyüyünce beklenenin aksine kavrama sorunu yaşayabiliyorlar. En zeki çocuklar da yaramazlar arasından çıkıyor.
Çocukların çok temelde bazı kişilik farklılıkları olsa da, verdiğiniz örnekteki gibi yaşama biçimlerinin farklılığı, aileden aldıkları terbiyenin küçük farklılıklar içermesinden, çevreden aldıkları farklı mesajlardan, farklı kişisel deneyimlerinden vb. etkilenerek gelişebilir. Sonuçta herkes de kişisel iradesiyle bir seçimde bulunur.
Ben mesela, çocukken kemence dinlerdim. Sonra Ben de arabesk dinledim. Derken arabeskten iğrendim... hatta müziği çok az dinliyorum veya entrumental dinliyorum. Benim yaşadığım binbir çeşit iklim değişikliği var. Bilemezsiniz, belki kader sizi kardeşinizin konumuna düşürebilir, onu da sizin konumunuza getirerek, size bu durumun sebeplerini, yaşanan incelikleri bizzat gösterebilir.
Kişiler doğru yolu bizzat samimiyetleriyle bulurlar. bir insan iyi niyetliyle, hakkı ve doğruyu içtenlikle arıyorsa, zamanla hayatı değişecektir. Sizin hayatınız sizin seçiminiz kardeşinizin hayatı da onun seçimidir ve sizler seçimlerinizi özgür iradelerinizle yapıyorsunuz.
Başarınızı ve esenliklerinizi diliyorum.
[url]www.yetenek.com/[/url][/color][/size]