[color=darkblue]" Çobanın Hükümdara Verdiği Akıl"
Meşhur İran hükümdarlarından olan Dara, askerleriyle çıktığı avda, avının peşinden giderken giderken askerlerinden epeyce uzaklaşmıştı. Bir süre sonra çobanın biri aniden önüne çıkarak, koşa koşa kendisine yaklaşmaya başladı. Aslen sakin bir mizaca sahip olan padişah, bu durum karşısında düşünüp kendi kendine:
- Bu olsa olsa beni öldürmeye gelen bir düşmandır. Yanıma yaklaşmadan şunu okla öldüreyim ki tehlikeden korunmuş olayım, dedi.
Hemen yayını kurup çobana doğrulttu ve onu bir vuruşta öldürmek istedi. Vaziyeti anlayan çoban haykırara:
-Ey İran'ın güçlü padişahı! Şansızlık ve kötü talih senden uzak dursun. Ben sizin sürülerinizi otlatan çobanım. Bu çayıra sizin için görevde bulunuyorum. Ben düşman değilim, beni öldürmeyiniz, dedi.
Kendine gelen hükümdar:
- Bre kafasız adam, kendini tanıtmadan nasıl olur da böyle üzerime üzerime gelirsin. Muhakkak ki sana bir melek yardım etti de okumun ucundan kurtuldun,dedi.
Bu arada hükümdarın yanına yaklaşan çoban, hükümdara gülümseyerek:
- Sultanım! Bir hükümdarın dostunu ve düşmanını ayırt edemeyişi beğenilecek bir durum değildir. Büyük olarak yaşamanın şartı, her küçüğün kim olduğunu bilmekten ve dostu, düşmandan ayırt etmekten geçer. Ben kaç defa huzurunuza gelip sürüler hakkında size bilgi vermiştim. Siz bana ismimle hitap edip kaç defa otlakların durumunu sormuştunuz. Şimdi ise ben sizin yanınıza gelirken siz beni düşmanınız sandınız.
Ey yüce hükümdarım! Ben bir atı, yüz bin at içinde olsa yine de tanırım ve korurum. Çobanlığım akılla, düşünceyledir. Siz de kendi sürünüzü böyle tanımalı ve korumalısınız. Yoksa büyük olarak kalamazsınız, dedi.
Gülistandan seçmeler Şeyh Sadî s.27-28
zambak yayınları[/color]
2 yorum
Re: " Çobanın Hükümdara Verdiği Akıl"
[quote="dutkmd"][color=darkblue]" Çobanın Hükümdara Verdiği Akıl"
Meşhur İran hükümdarlarından olan Dara, askerleriyle çıktığı avda, avının peşinden giderken giderken askerlerinden epeyce uzaklaşmıştı. Bir süre sonra çobanın biri aniden önüne çıkarak, koşa koşa kendisine yaklaşmaya başladı. Aslen sakin bir mizaca sahip olan padişah, bu durum karşısında düşünüp kendi kendine:
- Bu olsa olsa beni öldürmeye gelen bir düşmandır. Yanıma yaklaşmadan şunu okla öldüreyim ki tehlikeden korunmuş olayım, dedi.
Hemen yayını kurup çobana doğrulttu ve onu bir vuruşta öldürmek istedi. Vaziyeti anlayan çoban haykırara:
-Ey İran'ın güçlü padişahı! Şansızlık ve kötü talih senden uzak dursun. Ben sizin sürülerinizi otlatan çobanım. Bu çayıra sizin için görevde bulunuyorum. Ben düşman değilim, beni öldürmeyiniz, dedi.
Kendine gelen hükümdar:
- Bre kafasız adam, kendini tanıtmadan nasıl olur da böyle üzerime üzerime gelirsin. Muhakkak ki sana bir melek yardım etti de okumun ucundan kurtuldun,dedi.
Bu arada hükümdarın yanına yaklaşan çoban, hükümdara gülümseyerek:
- Sultanım! Bir hükümdarın dostunu ve düşmanını ayırt edemeyişi beğenilecek bir durum değildir. Büyük olarak yaşamanın şartı, her küçüğün kim olduğunu bilmekten ve dostu, düşmandan ayırt etmekten geçer. Ben kaç defa huzurunuza gelip sürüler hakkında size bilgi vermiştim. Siz bana ismimle hitap edip kaç defa otlakların durumunu sormuştunuz. Şimdi ise ben sizin yanınıza gelirken siz beni düşmanınız sandınız.
Ey yüce hükümdarım! Ben bir atı, yüz bin at içinde olsa yine de tanırım ve korurum. Çobanlığım akılla, düşünceyledir. Siz de kendi sürünüzü böyle tanımalı ve korumalısınız. Yoksa büyük olarak kalamazsınız, dedi.
Gülistandan seçmeler Şeyh Sadî s.27-28
zambak yayınları[/color][/quote]ALAH razi olsün kardeşim kitap adi verebilirmisiniz ben okümayi çök seviyorüm
19.11.2007 - Tefekkür
" Çobanın Hükümdara Verdiği Akıl"
[size=18px][color=olive]nezaketinize teşekkür ederim.
size ve tüm güzel insanlara tavsiye edebileceğim bazı kitaplar ve dergi :
5-İSLÂM AHLAKI 51. baskı
(İslâm Ahlâkı) kitâbı üç kısımdan meydâna gelmişdir.
I. kısım; (İslâm ahlâkı) kısmıdır. Alî bin Emrullah ve Muhammed Hâdimi hazretlerinin kitâblarından hâzırlanmışdır. Kötü ahlâk ve bundan kurtulma çâreleri, (40) tane kötü ahlâk ve tedâvî yolları, ahlâk ilminin fâideleri, neye yaradığı, rûh nedir, rûhun kuvvetleri, hikmet, şeca’at, iffet ve adâletden doğan huylar geniş olarak anlatılmakdadır.
II. kısım; (Cennet Yolu İlmihâli)dir. Muhammed bin Kutbüddîn İznîkinin (Mızraklı İlmihâl) kitâbı esâs olarak hâzırlanmışdır. Îmânın altı şartı, küfre sebeb olan husûslar, islâmın beş şartı, ellidört farz, büyük günâhlar, Evlenmenin edebleri, Ölüme hâzırlık konularını anlatan bir ilmihâl kitâbıdır.
III. kısım; (Ey oğul ilmihâli)dir. Osmânlı devleti âlimlerinden Süleymân bin Ceza’ hazretleri, Hanefî mezhebi âlimlerinin kitâblarını esâs olarak hâzırlamışdır. İbâdetler, îmân, Ana-baba hakkı, Sıla-ı rahm, Yime-içme adâbı, Hakîki müslimân nasıl olur konuları ile, ayrıca sonunda, Muhammed Ma’sûm-ı Fârûkî hazretlerinin rûhlara gıda olan onbir mektûb tercemesi vardır.
Konu başlıklarına içindekiler sayfasından daha kolay ulaşabilirsiniz. İçindekiler sayfasını açtıktan sonra, sayfanın en üstündeki rakamları ve çift artıyı(++) () kullanarak içindekilerin kademesini arttırıp azaltabilirsiniz. İstediğiniz bilgiye arama sayfasından da ulaşabilirsiniz.
Bu kitap 592 sayfadır. Kitabı, Hakikat Kitabevinden isteyebilirsiniz. Kitabın tamamını okumak için resmi veya başlığı tıklayınız.
[url]www.hakikatkitabevi.com[/url]
Muhammed Bozdağ'ın eserleri:
1- Düşün ve Başar
2-istemenin Esrarı
3-Ruhsal Zeka
4-Sonsuzluk Yolculuğu
5-Sevgi zekası
[url]www.yetenek.com/[/url]
Mehmet Niyazı Özdemir'in eserleri: ötüken neşriyat
1- Çanakkale Mahşeri roman
2-Yemen Ah Yemen "
ayrıca aylık bir dergi Türkiyenin konusuna ençok satılan okunan ve güzel dergisi (hazine değerinde)
genç beyin "Abdülkadir Akgündüz"[/color][/size]
[color=olive]sağlıcakla kalınız[/color]
20.11.2007 - dutkmd