BURCUNDA NE YAZIYOR?

[color=darkblue]hayat bir hikâyedir


BURCUNDA NE YAZIYOR?

Delikanlı üniversiteliden çok, parlak yüzü, masum bakışları ve çekingen duruşuyla liseli toy bir çocuğa benziyordu.
İstanbul’a yakın bir ildeki İletişim Fakültesi’nin ikinci sınıfındaydı ve İstanbul’daki bir büyük gazetede staja başlamıştı.
Komşuları olan bir gazetecinin aracılık etmesiyle girmeyi başardığı gazetede, Magazin Servisi’ne verdiler.
Magazin Müdiresi hanım onunla yakından ilgileniyor, bir şeyler öğrenmesine yardımcı oluyordu.
Hatta müdire hanım, gazetede, okurlarının dertlerine çözümler yazdığı köşesine gelen mektupları stajyer delikanlıya okutuyor, bazılarına özel cevapları da yine ona yazdırıyordu.
***
Delikanlı, tamamen yabancı olduğu magazin işini öğrenmeye ve sevmeye çalışıyor, “Kendimden büyük bir hanıma aşık oldum, onu tertemiz duygularla ve çok seviyorum. Ne yapmalıyım?” türünden mektupları yüksek sesle okutan Magazin Müdiresi’nin karşısında renkten renge giriyordu.
***
Delikanlı mesleğine ısınmak için gazetenin magazin sayfalarını dikkatle okuyor, didik didik ediyordu.
“Balık Burcu: Önünüzde güzel fırsatlar var. Çalışma hayatınız renklenecek. Özel dünyanıza gelince... Aşık olacaksınız. Karar vermeniz zor olabilir ama mutlu günler size bekliyor.”
***
- Bahçelievler’den gelen mektuba şöyle yaz: “Seni seviyorum sözü her kilidin anahtarıdır. Sevdiklerimizden esirgememeliyiz. Şimdi, ilk fırsatta ona, onu sevdiğini söyle.”
***
“Balık Burcu: Mantık ve duygu ikilemi yaşadığınız bu günlerde kalbinizin sesini dinlemelisiniz. İlginç gelişmeler dönemindesiniz. Sıkıntılarla başa çıkacak gücünüz var. İsteklerinizi gerçekleştirmek için bir gayret göstermelisiniz... Bugün isteklerinizi ortaya koyarsanız güzel bir sonuç alacaksınız.”
***
Üniversiteli delikanlı iki aylık bir sürede stajının sonuna gelmişti.
Vedalaşması gereken akşamın iki saat öncesinde, Magazin Müdiresi bilgisayarda yazı yazıyor, stajyer çocuk ise müdirenin karşısında oturmasına rağmen dalgın gözlerle camdan dışarı bakıyordu.
Birden, sanki pille çalışan bir oyuncak gibi, söylediği cümleye hiç de uymayan bir sakinlik ve durgunlukla:
- Ben size aşık oldum, dedi.
Kendisinden on yaş büyük magazin gazetecisi kadın, sanki her gün böyle bir cümle duyuyormuş, ya da böyle bir itirafı bekliyormuş gibi, hiç şaşırmadı, hatta bilgisayardan kafasını bile kaldırmadı.
Çocuk tepkisizlikten dolayı daha da cesaretlendi:
- Okula gitmeyeceğim. İstanbul’dan ayrılmayacağım. Bu gazeteden de ayrılmayacağım.
Kadın gazeteci, bilgisayarın tuşuna son kez sertçe dokunup, işini bitirmiş olmanın rahatlığıyla geriye yaslandı. Koltuğunda ileri geri sallanarak:
- Buradaki fakülteye yatay geçiş için torpil buluruz, dedi tebessümle...
*
Nasıl sevinmesin ki; okurdan geldiğini söylediği mektupları da, burç sütunlarını da o yazıyordu, genç gazeteci adayını bu “kıvama” getirmek için...
Sonuç almıştı.
[/color]
[size=24px][color=darkred]Sadık Söztutan[/color][/size]

Konular